Spora ve sporcuya adanmış bir ömür

Adını tüm dünyada duyuran Sportopedi Sağlık Merkezi’nin kurucusu, sporun ve sporcunun dostu, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Spor Hekimi Dr. Müjdat Enginsu ile geçmişten günümüze geniş bir kulvarda bir çok merak edilene cevap bulduğumuz detaylı bir röportaj gerçekleştirdik.

Haber Giriş Tarihi: 20.12.2022 10:27
Haber Güncellenme Tarihi: 20.12.2022 10:27
Haberyazilimi.com

ÖZKAN YILDIRIM/ÖZEL RÖPORTAJ

Müjdat Hocam bizleri uzun bir aradan sonra tekrardan Sportopedi Sağlık Merkezi’nde ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Kısaca sizi tanıyalım, sonrasında sosyal medya üzerinden okuyucularımızdan gelen sorularımıza geçelim.

SÜPER LİG ŞAMPİYONU OLDUK

Bizlere, Sportopedi’ye böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum. 1980 Cerrahpaşa mezunuyum. 1986 yılında Uludağ Üniversitesi Ortopedi Kliniğinde ihtisas aldım, ortopedi uzmanı oldum. Arkasından bir süre üniversitede çalışıp sonrasında İnegöl Devlet Hastanesi ortopedi uzmanı olarak İnegöl'e gittim. 1987 yılının başında 4 yıl İnegöl'de çalıştım. O dönemde İnegölspor adını Türkiye'de duyuran reklamını yapan ve çok fazla oyuncu yetiştiren Galatasaray'a ve Beşiktaş'a Fenerbahçe'ye devamlı sporcu veren bir kulüptü. Bende ortopedi uzmanı olduğum için spora yatkınlığımdan İnegölspor'un da doktorluğunu yapmaya başladım. Çocukların tedavilerini yapıyoruz, çocukları yetiştiriyoruz, eş dost aynı yerdeyiz, aynı yemeği yiyoruz hem hocaları hem başkanları tanıdık. 90 yılının sonuna kadar böyle gitti. 90 yılın sonunda Bursa'ya geldim. O zaman Bursaspor'da kısmi olarak çalışmaya başladım. O dönem Bursaspor’un esas doktoru, Bursa'da herkes tanır Recai Özdemir’di. Bursaspor'un eski futbolcusuydu, biz de o dönemde Recai Hoca ile birlikte ortaklık yaptık, birlikte muayenehane işlettik.

BİR ÇOK HOCA İLE ÇALIŞTIM

O dönemde biraz o gider biraz ben giderdim Bursaspor'un antrenmanlarına böyle parça parça o dönemde Bursaspor'da doktorluk yaptım. Çok antrenörle çalıştık bunların içerisinde Yılmaz Vural, Yılmaz Gökdel, Miliç ve Piontek gibi hocalar vardı. 2002 yılında Banvit basketbol takımından bir teklif geldi. Bandırma küçük bir ilçe, basketbol takımı kuruyorlar ve sağlık anlamında ilgilenen kimse yok böyle bir teklif geldi ben de kabul ettim. Çünkü o zaman Bursaspor'dan ayrılmıştım, Recai Bey Renault Basketbol takımının doktorluğunu yapıyordu. Ben de Banvit basketbol takımının doktorluğunu yapmaya başladım. 2002 yılından 2021 yılında kulüp kapanana kadar 18 yıldan fazla onlarla birlikteydim. O yüzden basketbol camiasında çok fazla tanıdığım var. Gençliğimde lise çağlarında üniversitenin ilk yıllarında atletizm yapmıştım, o yüzden atletizm federasyonunda çok fazla tanıdığım var. Yine üniversite yıllarında lise yıllarında voleybol oynamıştım, bunların her ikisinde de her iki dalda da yıldız milli takıma kadar yükselmiştim. O dönem benimle birlikte oynayanların artık yöneticilik kariyerleri de bitmek üzere, artık bizim dönemimiz kapanmak üzere arkadan gelen gençler çok çalışkan çok deneyimdi başarılı sporcular artı yöneticiler var. Artık onlara sıra gelmiş durumda 2009 yılında Banvit basketbol takımında doktorluk yaparken o zaman rahmetli İbrahim Yazıcı yönetiminde Bursaspor'da sağlık heyetinin değiştirilmesi söz konusu olunca beni tekrardan getirdiler. Basketbol kulübünden izin alarak Bursaspor'da doktorluk yapmaya başladım ve biraz şansın biraz da herkesin özverili çalışmasıyla 2010 yılında Süper Lig şampiyonu olan Bursaspor takımının sağlık kurulu başkanıydım. Ondan sonra 2016 yılına kadar bu şekilde devam ettim. Ayrıldıktan sonra yine Erkan Kamat döneminde sağlık kurulunun başına geldim. Yaklaşık 1 sene önce de tekrar ayrıldım, yani 2021 yılı benim kulüplerle ayrılıp artık emekliliğe yavaş yavaş geçme dönemim oldu. Evliyim bir çocuğumuz var kendisi İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesi mezunu, oğlum hekimliğin vermiş olduğu zorluğu gördüğünden hukuku tercih etti.

BİLABEDEL HİZMET VERİYORUM

Bursa'daki çoğu amatör futbol kulübünde daha önce Bursaspor'da birlikte çalıştığımız oyuncu arkadaşlar ya da hocalar veya yöneticiler var. O yüzden onlardan oyuncumuza ‘bakar mısın sıkıntımız var’ dendiğinde hayır deme şansım yok. Ben zaten onlara bilabedel bakıyorum. Sonra basketbol camiasında gene aynı şekilde Tofaş olsun, Final spor olsun hala daha ücretsiz bir şey talep etmeden çalışıyorum. Voleybol takımlarına bilabedel bakıyorum. Nilüfer Kadın Voleybol Takımı, Büyükşehir Erkek Voleybol Takımı, Hekimoğlu erkek voleybol takımına gene Büyükşehir'in Nilüfer Belediyesinin hentbol takımlarına ücretsiz olarak bakıyorum. Yani spordan kopmam mümkün değil ama yaşlarda belli bir yere gidiyor artık, bu bayrak yarışı yavaş yavaş bayrağı birine devretmemiz lazım.

Merve Hanım sormuş, ‘hocam sporcularda genelde hangi tür rahatsızlıklar oluyor?’

HER SPOR DALINDA FARKLI SAKATLIKLAR VAR

Her spor dalında farklıdır. Bir hentbolcu da daha çok ön çapraz bağ yaralanması ve omuz problemi okurken, futbolcularda kolay kolay omuz problemi ile karşılaşmazsınız, kaleciler hariç. Futbolda daha çok adale yaralanmaları, menisküs yırtıkları ve ön çapraz bağ yırtıkları. Basketbolda daha çok omuz ve bel yaralanmaları, çok sıçramalı bir spor olduğu için ayak bileği burkulmaları olabiliyor.

Hocam dışarıda beklerken birçok spor kulübü'nün hem basketbol, hem futbol hem de diğer spor dallarından formaların olduğunu gördük. Birçok kulüpten, ülkeden sporcular tedavi için buraya gelmişler.

BÜTÜN FORMALARIN BİR HİKAYESİ VAR

Bunlardan çok daha fazlası var. Hepsini koyamadık yer yok. Tabii bunlar hemen hemen üçte biri üçte ikisi kadar daha dolaplarda olanlar var. Bunların hepsi oyuncuların üzerinden çıkmış alın terinin üzerinde olduğu formalar hiçbiri gidip store'dan oradan buradan alınma değil. Maç bittiğinde veya sezon bittiğinde rica ediyoruz ‘formanızı verir misin?’ diye onlar da sağ olsunlar formalarını çıkartıp bize veriyorlar bizim sağlık ekibimizin şöyle bir özelliği var. Futbolda da baskette de bütün spor dallarında aynı şekildedir. Biz rakip takımın oyuncularına da hizmet veririz , sonuçta biz sağlık elemanıyız onlar da bir sakatlık varsa onlara da bakarız hiçbir zaman rakibin oyuncusu bırak sakat kalsın anlayışında olmadık, olamayız. Sağ olsunlar onlar da bize aynı şekilde yaklaşıyorlar bizde onlardan forma istediğimiz zaman herhangi bir bahane üretip aksatmadan o an üzerindeki formayı verirler ya da soyunma odasına gidip ikinci formalarını alıp getirirler. Bu yüzden o görmüş olduğunuz formaların hepsinin birer hikayesi vardır.

ETO FORMASININ ANISI ÇOK FARKLI

Antalya Stadı'nın açılışında Bursaspor ile Antalyaspor karşılaşıyordu. O zaman Antalya Sağlık ekibinin ağrı kesici iğnesi olmadığından bizden istemişlerdi. Biz de kendilerine 3 tane ağrı kesici iğne vermiştik, sonra onlar bu iğnelerden Eto'ya uygulamışlar, sonrasında Eto bize o maçta 3 gol atmıştı biz maçı kaybetmiştik. Maçtan sonra yaşanılanları Eto'ya anlatmışlar Eto’da kendi formasını getirip bize vermişti. O dışarıda gördüğünüz Eto forması bu o yıllardan kalan güzel bir anekdottu o sene Bursaspor başarılı bir şekilde ilgi 5. bitirmişti.

YERLİ YABANCI RAKİP FARK ETMEZ

Daha geçenlerde Bursaspor Basketbol takımı ile Romen Cluj takımı oynamıştı biliyorsunuz. Cluj takımının üç oyuncusu sakattı, burada tedavi ettik sonrasında üçü de ilk 5'te oynadı. Bizde kesinlikle yerli oyuncu, yabancı oyuncu, rakip oyuncu ayrımı yok. Ayrıca Yemen atletizm takımına bakıyoruz. Katar atletizm takımı Türkiye'ye geldiğinde Bursa'da Tartan pist oraya gelip zaman zaman çalışmalar yapıyorlar, olimpiyatlara hazırlık merkezinde. Orada da yine sıkıntı olduğunda biz bakıyoruz.

Hocam Sportopedi Sağlık Merkezi ne zaman kuruldu ve burada neler yapıyorsunuz?

SPORTOPEDİ 2010 YILINDA KURULDU

Sportopedi 2010 yılında kuruldu, burada bütün sportif rehabilitasyonları uygulaya biliyoruz. Amatör, profesyonel spor yaralanmalarının tedavilerini yapıyoruz. Bayanlarda çok fazla tenis oynayan hanımefendi var, bu anlamda bazı sıkıntılar yaşıyorlar onlara da burada yardımcı olmaktayız ama tabii herkese her an hizmet veremiyoruz. Çünkü yerimiz o kadar çok yeterli değil. Burada toplamda 4 fizyoterapist benimle birlikte bir sekreterimiz ve de yardımcı personellerimiz var toplamda 8 kişi ile hizmeti veriyoruz.

Hocam hayatınızda hiç keşkeler oldu mu?

MANEVİ OLARAK BÜYÜK HAZ ALIYORUM

Tıp fakültesini bitirdim ve doktor olduğum için memnunum. Eğitimin, iyi döneminin son kuşağı biziz. Şartlar, eğitim sonra kötüleşti, biz herhalde son jenerasyonuz. Ben hiçbir zaman keşke demedim yaptığım işten memnunum, mutluyum. En azından bir şeyler ürettiğim için memnunum. Çok para kazandım mı? Hayır, çok para kazanmadım. Maddi olarak tatmin olmuyorum çoğuna bilabedel bakıyorum ama manevi olarak çok büyük haz alıyorum. Hafta sonu seyirci olarak maçlara gidiyorum gidip tribünden seyrediyorum, tedavi etmiş olduğum oyuncu orada oynuyor. olması bana ayrı bir haz veriyor maçı kazansınlar kaybetsinler, hiç önemli değil iyi hareketler yaptıktan sonra maç bitiminde ‘gelip abi sağ ol, eline sağlık, senin sayende oynadım’ demesi kadar beni mutlu edecek olay söz konusu değil.

Hocam bir genç ‘tıp fakültesini ve bu branşı gençlere tavsiye eder mi?’diye soruyor.

EĞER ÇOK SEVERLERSE ‘EVET’

Eğer çok severse evet, yoksa hayır. Çok fazla özveri isteyen bir meslek, hem eğitim sürecinde hem de sonrasında her zaman özveri gerektiriyor. Eğer seviyorsanız şimdi için bile düşünün pazar günü hepiniz ailenizle oturuyorsunuz ben maç geziyorum, evdeki eşinizin de buna razı olması lazım bir bakıyorsunuz ben saat 12'de bir amatör küme maçına gidiyorum. Ondan sonra çıkıp bir voleybol maçına gidiyorum sonra akşam futbol maçına gidiyorum. Akşam 21.30’da anca eve geliyorum. Evdeki hanımınızın da buna onay vermesi lazım, buna razı olması lazım. Ben 2009-2016 yılları arasında 7 yıl hem Bursaspor'un hem de Banvit basketbol takımının sağlık kurulu başkanıydım. Biz bazen cuma sabahı buradan çıkar, cumartesi deplasman maçı öbür takımında maçı mesela pazar günü ise öbür maça da çıkarım takımla birlikte pazar günü eve gece yarısı giderdim. Cumadan pazara evde yoktum. İşte o 2010-11-12-13 yıllarında Bursaspor’la UEFA kupasına gittiğimiz yıllarda bir de çarşamba maçları vardı Banvit'in de yine Avrupa Kupası maçları vardı yani her hafta yani eve neredeyse zor geliyordum. O yüzden çok özverili bir meslek bu anlamda bunu kesinlikle söylemek istiyorum.

Avrupa'da gitmediğiniz ülke kaldı mı?

Avrupa'da gitmediğim ülke kalmadı diyebilirim.

Bir okuyucumuz Müjdat Hocamın bir günü nasıl geçiyor diye soruyor?

SABAH 05:30’DA GÜNÜM BAŞLAR

Sabahları beş buçukta kalkarım, eğer ameliyat varsa. 7’de ameliyata başlıyorum ameliyat varsa altıda evden çıkmam lazım hazırlıkları yapmam için eğer ameliyat yoksa yürüyüşe gidiyorum, spor yapıyorum. 8.00-8.30 civarında iş yerine geliyorum çünkü iş yerinde saat 9’dan itibaren tedaviye gelen hastalarımız oluyor ve bu iş akşam saat 20:00’ye kadar devam ediyor. O saatten sonra hemen eve gidiyorum hiç vakit kaybetmeden çünkü hem evimi özlüyorum hem de eşimi özlüyorum. Akşamları muhabbet etmekten ve birlikte film seyretmekten gerçekten zevk alırız. Cafe’ye gideyim oraya gideyim buraya gideyim gibi şeylerim yok. Benim tek bir şeyim zaman zaman eşim ya bu hafta sonu da seni göremiyoruz dediği zaman oğlumun dediği bir şey var ‘televizyonu aç babamı muhakkak televizyondaki bir maçta görürsün, fazla özlemene gerek yok, televizyonu aç adam zaten orada duruyordur.’ Benim tek özel zevkim maçlara gitmek.

Hocam son olarak buradan neler söylemek istersiniz?

Başta Bursa'da yaşayan Bursalılar olmak üzere yurt genelinde yaşayan bütün insanlarımıza 85 milyon insanımıza Bursa'dan, Sportopedi’den sevgilerimi, saygılarımı göndermek istiyorum, esenlikler diliyorum.