
Mine Cansu MAZI/ÖZEL HABER
İnegöl'de yer alan Oylat, kaplıcalarıyla ve doyulmaz doğasına ve şelalesiyle şehrin en dinlendirici noktalarından biridir. Yeşil bir vadiyle çevrili olup Uludağ'ın yamaçlarında kurulan Oylat, harika bir tabiat manzarası sunar. İnegöl turizminin temel taşını oluşturan Oylat kaplıcaları, İnegöl’e 27 km uzaklıkta Bursa- Eskişehir karayolunun 7. kilometresinden Domaniç yönüne girilerek ulaşılmaktadır. 2 binli yıllara kadar orman zengini bölge günümüzde çevrede yerleşim ve bahçelerin artışı gözle görülür derecede artmıştır. 41 Santigrat derece su sıcaklığına sahip Oylat Kaplıca suyunun katyon ve anyon zenginliği oldukça iyidir.
İLGİNÇ BİR ÖYKÜSÜ VAR
Oylat'ın tarihi Bizans dönemine kadar uzanan ilginç bir öyküsü vardır; Bizans İmparatorluğu zamanında İnegöl civarına hakim olan Tekfur'un bir kızı vardır. Günün birinde bu kız hastalanır, yatağa düşer. Zamanın hekimleri Tekfur'un kızının derdine çare bulamazlar. Hastalık çok uzun sürer. Tekfur çok sevdiği kızının ıstıraplarına tahammül edemez.
Hastayı tedavi eden hekimler kızı göz önünden uzaklaştırmak ve son bir tedavi şansı vermek üzere ormanın içindeki o zaman için adsız olan bu ılıcaya gönderilmesini tavsiye ederler. Kızı buraya getirirler, kendisinin son günleri olduğuna inanarak ‘ölyat’ deyip bırakırlar.
Çaresiz bir derdi olduğuna inanılan Tekfur’un kızı her gün bu sularda yıkanır. Gün geçtikçe iyileşir ve eski sağlığına kavuşarak babasının sarayına geri döner.
Çaresiz kız, kendisini ölüme hazırlarken, yer altından fışkıran su kızı sağlığına kavuşturur ve ailesine geri döner. O günden sonra Tekfur da bölgeyi ‘şifa kaynağı’ olarak ilan eder.
O gün bu gündür Oylat kaplıcası civar halkı tarafından bir şifa kaynağı olarak tanınır ve kullanılır. Bu şifalı su yine o sudur, fakat zaman Ölyat'ı Oylat yapmıştır. Günümüzde de bir kısım halk hala Oylat'a Ölyat demektedir.
PEK ÇOK RAHATSIZLIĞA ÇARE
Maden Tetkik Arama Enstitüsü’nün Oylat Kaplıcaları ile ilgili yapmış olduğu tahlile göre Oylat Kaplıca suyunda kalsiyum, sodyum, magnezyum, potasyum, demir , alüminyum katyonları, sülfat, hidrokarbonat, klorür, nitrat, hidrofosfat, hidroarsenat, metasilikat asidi, serbest karbondioksit gibi anyonlar bulunmaktadır.
Radyoaktivitesi 10, Ph 7,3 olan suda bir miktarda krom bulunmaktadır. Kaplıcanın suları radyoaktif sıcak sular grubuna dahildir. Sıcaklığı 40,5 dereceyi bulan suyun; romatizma, kireçlenme, siyatik, hipertansiyon, ağrılı sinir hastalıkları, sürmenaj, cilt hastalıkları, kadın hastalıkları, mafsal ağrıları, stres, idrar yolları iltihabı, taş ve kum düşürme, mide ülseri gibi pek çok rahatsızlığa iyi geldiği bilinmektedir.
Bursa’nın ikinci büyük mağarası
Hilmiye köyü ile Oylat Kaplıcalarının arasında ve Oylat kanyonunun sona erdiği noktada yer alan, birbirine bağlı iki kattan oluşan Oylat Mağarası yer almaktadır.
Toplam uzunluğu 750 metredir. Bu uzunluğu ile Türkiye’nin sayılı büyük mağaralarındandır. Oylat Deresi'nin batı kenarında, Kanyon yamacında asılı durumda, yatay duruşlu, oluşumunu tamamlamış fosil bir mağaradır.
Soğuk mağara havası oldukça yüksek bir neme sahip ve merdivenleri hızlıca çıkmak pek de mümkün olmuyor. Mağaranın tavanca geniş bu bölümünde kenarlarda yer alan sarkıt ve dikitleri görmek mümkün.
Mağarada yarasa, binayaklılar, solucan, kelebekler ve guanobiler yaşamaktadır. Yüzde 90 nem oranına sahip mağaranın astım ve bronşit hastalarına iyi geldiği iddia edilir.