
Aslı YEŞİLYURT
-Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben Ayhan Doğan, Bursaspor’un kokoreççisi unvanına sahibim. Bursa’da kendi çevresi olan ve sevilen bir insanım. Seyyardan geldim ben bu işe. Bu işi 25 yıldır yapıyorum. Önceden pazarlara veya statlara giderdim. Bursaspor’un kokoreççisi olmak aklımın ucundan geçmiyordu.
Aklıma gelmedi de Allah nasip etti. İlk kokorece Zafer Mahallesi’nde başladım. Pırpır arabamın tekerleklerini boyarken, dönemin ünlü futbolcusu Sercan Yıldırım geldi. Ardından ziyaretleri sıklaştı. Bir samimiyet oldu. Kendisine ‘Yarın bir gün parayı bulursun, mevkiin güzel olur ama kesinlikle ünlü olduğunda geçmişini unutma’ dedim. ‘Yalandan da olsa gel mahalleye. Çocuklara 5-10 lira dağıt. Yaşlı amcalarla 10 dk. oturup hal hatır sor sohbet et, gönüllerini al, ondan sonra git’ dedim. Zafer Mahallesi’nden Meydancık’a gittim. Sercan’la birlikte ben de buldum parayı. O sporda ben kokoreçte. Aradan zaman geçti Bursaspor’da o dönem yıldızı parlayan Volkan Şen de geldi. Sen bana desen ki 11i say, sayamam ama ben Bursaspor’u o kadar seviyorum. Taraftardan bazıları beni kırdı. Hakkım için açlık grevi yaptım. Renklerin hatırına benim yanımda olmaları gerekirdi. Bursa ise bana sahip çıktı. Tek başıma savaştım.
Çocukluğum yaptığımız hatalardan dolayı cezaevlerinde geçti. Şarkıcı Doğuş da benim arkadaşım. Onunla geldik dipten. Ben cezaevinden çıktım. Zor durumlarda kaldım. Banka vs. herkes beni arıyor. Annem felç geçirmiş. Uçan kuş beni arıyor. Namuslu insanlar bana sahip çıktı. Baktım gazetelere. Bursaspor’un kokoreççisi. Aklımda değil ki kalbimde var Bursaspor. Zor durumda kaldığımda bir tane İrfan abi var beni gazeteye çıkarttı Bursaspor’un kokoreççisi zor durumlarda diye. Birisi kapımı çalmadı. Evde ekmek yok. Zabıtalar arabamı aldı. Beni keşfeden bir insan olması lazım. Benim dertlerimi dinleyecek ‘Ayhan Doğan nasıl bir insan’. Ben bu zamana kadar kimseden bir beklenti içine girmedim. Şimdi benim dünyam böyle oldu. Benim önce kalbimle Bursaspor aşkı var. Ama sonradan diyorlar ki çevremde beni sevmeyen insanlar var. Ufakken ben okula giderken simit satıyordum. Fenerbahçeliydim. Ayhan hangi takım diye sordular. ‘Bundan sonra Bursasporlusun’ dediler. O öyle kaldı. Tezgahın önüne Bursasporlu Ayhan diye yazdım. Öyle kaldı. Ondan sonra açılış yapıldı. Baktılar bu adam gerçekten seviliyor, çalışkan, kimseye zararı yok, topluma faydalı, fakir fukaraya destek çıkıyor. Dönemin Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam da geldi. Açılış için merhum şampiyon başkan İbrahim Yazıcı’nın dizinin dibine oturdum. ‘Dükkanım orda kurdelesi de burada hepsi hazır. Millet başkan gelmez diyor. Bu benim ekmeğim bu da benim sevgim. Siz gelmezseniz o dükkan kapalı kalır. Milletin ağzını kapatmamız lazım’ dedim. Baktı saçımı okşadı. Cümbüşlü bir açılış oldu. Ufak bir barakam var, Yıldırım Belediyesi de Gökdere’ye bir bayrak asmış, dev gibi. Arkamı bir dönüyorum meydanda bayrak. Şu bayrak bilmem ne olsa ondan masa örtüsü yaparım, bayrak yaparım. Arkamı bir döndüm akşam trafiğinde bayrak kopmuş, yerlerde. Ben deliler gibi koştum. Bayrağa bir dolandım. Ben zor durumlarda hiç Bursaspor’a yük de olmadım. Kazanmaya başlayınca formaları alıp çocuklara dağıtıyorum. Çekilişler yapıyorum. Sırf Bursaspor kazansın diye.
-Müzik nerden çıktı?
Doğuş ve ben sokaklarda beraberdik. Cezaevleri vs. derken ama yetenek ve ses vardı. Her şeye tövbe ettik. Hayal aleminde uçmak istiyorsan önce maddi olarak güçlü olacaksın. Daha sonra kendimi toparladım, evimi aldım, durumu düzelttim, her şey güzel. Sosyal medyaya baktım, kadın erkek sokaklarda türkü söylüyor. Baktım sistemi öğrendim Bluetooth. Benim hayalim, alayım burayı dedim. Arka tarafa gidiyorum, şarkı söylerken utanıyorum. Uygulamalar var, şarkı söyleme uygulaması. Kimse kimseyi görmüyor ama. ‘Orda Ayhan söylüyor bu sesi değerlendir’ diyor. Ömrümüz toplasan 30-40 sene. Sonra düşündüm de hırsızlık yapmıyoruz. Baktığın zaman insan çok acılar çekmiş, çok çileler çekmiş. Ne yapmam lazım dedim. Benim başarılı olmam lazım. Çok güçlü olmam lazım. Kim sana zulüm etti? Kötülük yaptı. Sen topluma, insanlara daha faydalı ol. Fakire, fukaraya dağıt parayı. Kendini garanti altına al tabi ki ama geri kalanı dağıt. Desinler ki biz bu çocuğa zulüm ettik ama bu çocuk neymiş, biz kimi kaybettik ya. Yanıma gelemesinler, utansınlar. Allah’a hesap versinler bana değil.
Bundan sonraki hedef sahne almak. Ama bir ton cihaz var. Eksik olan bir şeyim yok. Şan ve nota var. Onları da bilmeme gerek yok. Müzik girdiği zaman söylüyorum, ben buyum diyorum. Ufaktan mırıldanıyorum. Anneme diyorum ki, burada prova yapıyoruz. Yarın sahneye çıkacağım, dört tane şarkı söyleyeceğim, bana dua et, oradan geçeyim. Benim eksik olan hiçbir şeyim yok. Sadece birisi beni keşfedecek. Ona da hiç acele etmiyorum. Ben şarkımı söyleyip hünerlerimi paylaşıyorum, dünyamı yaşıyorum. Oradan birisi dese Ayhan buraya gel, söyle. Okurum. Ayhan ölse açlığından kimseye eyvallah etmez.