Google amcaya değil hekim amcaya sorun

Her yıl binlerce insanın hayatına mal olan kanser hakkında önemli uyarılarda bulunan Bursa Kanserle Savaş Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Ecemiş, “Doğru bilinen yanlışlar var ulaşılabilirlik arttığı için insanlarımızın kafasında soru işaretleri de artıyor. Google amcadaki cevaplara göre hareket eden hastaların birçoğunun çıkmaza girdiğini gördük. Tavsiyemiz Google amcadan ziyade hekim doğrultusunda hareket etmek daha güvenli olacaktır” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 03.11.2022 10:37
Haber Güncellenme Tarihi: 03.11.2022 10:37
Haberyazilimi.com

 

Gökçe ÇALIŞCİ/ÖZEL HABER

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, tümör veya ur olarak adlandırılan kanser hastalığı, dünya genelinde en sık ölüm nedenlerinden biri. Dünya genelinde 2020'de, 19 milyon 292 bin 789 kişiye kanser teşhisi konulurken, 9 milyon 958 bin 133 kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Kansere savaş açan ve erken tanı için insanların bilinçlenmesi konusunda çalışmalar yürüten Bursa Kanserle Savaş Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Ecemiş, dernek hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Ecemiş, “Yaklaşık 7 yıldır Bursa Kanserle Savaş Derneği Yönetim Kurulu’nda görev yapıyorum. 2 yıl başkan yardımcısı olarak görev yaptım. Son 5 yıldır da Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyorum. Bursa Kanser ve Savaş Derneği'ndeki tüm dernek üyeleri gibi ben de başkan olarak gönüllülük esasına dayalı olarak çalışmaktayım” diye konuştu.

‘İNSANLARIN GÖNLÜNE DOKUNUYORUZ’

Bursa Kanserle Savaş Derneği’nin kuruluşunun 1973 yılına dayandığını ve 1985 yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisi Bakanlar Kurulu kararıyla, kamu yararına çalışma hakkına sahip bir sivil toplum kuruluşu olduğunu aktaran Başkan Ecemiş, “ Bursa'da 49 yıldır gönüllü olarak çalışan ve her geçen gün hızla büyüyen bir sivil toplum kuruluşuyuz. 2023’te ise 50. yılımızı hep birlikte kutlayacağız” dedi. Ecemiş, “Bursa Kanserle Savaş Derneği'ne 7 yıl önce girmemle birlikte ne yapabilirim sorusuyla başlamıştım. İlk önce dernek üyesi olarak katıldım daha sonrasında yönetim kurulunda görev aldım. O gün bu gündür de gönüllü olarak elimizden geldiğince, insanların gönlüne dokunmak için çalışmalara devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

YALNIZ DEĞİLSİNİZ

Derneğin misyonu ve yapılan çalışmaları aktaran Ecemiş, “Derneğimizin 1973’te ki kuruluş amacı Bursa'ya onkoloji hastanesini kazandırabilmekti. Derneğin ilk Başkanı Doktor Neşat Üster’di sonra ise Tabip Tümgeneral Mehmet Ali Büyük Çakmak Paşa görev aldı. Derneğin kuruluş amacı; Bursa'ya onkoloji hastanesi kazandırmak ve tedavi sürecinde olan hastaların çevre illere gitmesini engellemekti. Ali Osman Sönmez Onkoloji hastanesinin açılmasına, Onkoloji hastanesinin Bursalılara hizmet etmesine dernek olarak ciddi desteklerimiz oldu. Hastanedeki oda tefriş hatları, gerek tıbbi cihaz araç gereçlerin temini gerekse sosyal etkinlikler noktasında hastalara moral, motivasyon, gezileri, eğlenceler, yemekler düzenleyerek hastaların bir nebze de olsun yalnız olmadıklarını hissettirmek istedik” ifadelerini kullandı.

ANNELERİN YÜKÜNE ORTAK OLDULAR

İlk başta çocuk hastalarımızla ilgilenmeye başladık diyen Ecemiş, “Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi'ndeki çocuk onko hematoloji kliniğindeki yatan hastalarımızın da ihtiyaçlarına destek olmaya çalışıyoruz. Kliniğimize çamaşır makinesi, kurutma makinesi temin ederek serviste yatan çocuklarımızın ihtiyaçlarını gidererek bir nebze de olsun annelerin yükünü hafifletmek istedik. İhtiyaçları üzerine hasta bezi, çocuk bezi, kılık kıyafet konusunda da desteklerimiz devam ediyor. Ali Osman Sönmez Hastanesi bizim en büyük çalışmalarımızın yer aldığı bir hastane. Burada da kemoterapi ünitesinde ayakta tedavi olan hastalara, yatan hastalara, düzenli periyotlarda hasta ziyaretleri yapılmakta” dedi. Ecemiş yapılan ziyaretler kapsamında ise hastalara farklı ikramlarda bulunduklarını söyledi.

KANSER KAPIYI ÇALMADAN UYANIN

Yapılan çalışmalar kapsamında, beklentilerinin her geçen gün artan kanser vakalarına karşılık hastaları erken tanı ve teşhis noktasında bilinçlendirmek olduğunu söyleyen Ecemiş, “Kanser kapıyı çaldıktan sonra değil, çalmadan önce koruyucu tedbirlerin alınması, gerekli olan tahlil tetkiklerin yapılması, insanlarımızı bunlara yönlendirmek bizim en önemli amacımız. Eğitim toplantıları, seminerler, konferanslar veriyoruz. Bursa’da aralık ayında bir sempozyumda Bursa Kanserle Savaş Derneği olarak da yer alacağız“ dedi. Bu ay içinde, Nilüfer Agora Kadın Çarşısı'nda yaklaşık 800 kadının hayatına dokunan dernek, kadınlara meme kanserini anlattı. Kadınların olduğu her yere ulaşmak için çaba sarf ettiklerini söyleyen Ecemiş, “800 kadının içinde 1 tane kadına dokunabilirsek belki onun hayatını erken tanı ve teşhisle kurtarabiliriz düşüncesindeyiz. Bunun gibi akciğer kanseri, kolon kanseri, mide kanseri gibi bir farkındalık günlerine yönelik çalışmalar da yapmaktayız. Tüm kanser vakalarında aynı şekilde gönüllü olarak çalışıyoruz” dedi. Yapılan çalışmalardan olumlu sonuçlar alarak insanların hayatında olumlu izler bıraktıklarını söyleyen Ecemiş, “Kendi muayenesi sırasında eline gelen kitleyle kanser teşhisini erken süreçte koyan hastalarımız, kadınlarımız oldu. Bunlardaki tedavi süreci kolay bir şekilde geçti. Farkındalık eğitimlerinin, toplantılarının etkili olduğunu gördük. Geri dönüşümler gerçekten çok güzel” dedi. Ecemiş, her geçen gün bir kadının hayatına dokunmanın çok önemli olduğunu söyledi.

HÜCRELER İSYAN EDEBİLİR

Kovid süreci içerisinde, kanserdeki rutin tedavileri aksatan bir kesimin olduğunu aktaran Ecemiş bunun olumsuz sonuçları ile karşılaştıklarını söyledi. Ecemiş, “Bağışıklık noktasında kanser hücresi isyan eden bir hücre. Ne zaman nerede, hangi organı tutacağı önceden kestirilen bir nokta değil. Ama bunun için kanser, erken tanı teşhis merkezleri, sağlıklı hayat merkezleri bünyesinde, Bursa da KETEM'lerde ücretsiz olarak taramalar yapılmakta. İnsanlarımızı bilinçlendirmek adına bu ücretsiz kanser tarama programlarına katılmalarına davet ediyoruz. Özellikle kadınlarda 40-69 yaş arasındaki mamografi çekimleri, meme muayeneleri, smear testleri yapılması gerekiyor” dedi.

‘ÇOCUKLAR BİZİM GELECEĞİMİZ’

Kanserin çocuklarda ve yetişkinlerde nasıl seyrettiğine değinen Ecemiş, “Çocukluk çağı kanserlerinde, lösemi var. Lösemi hastalığı da kendi arasında farklı gruplar içinde inceleniyor. Çocukluk çağı kanser hastalıklarıyla erişkin kanser hastalıkları arasında fark var. Çocukta daha duygusal ve daha hassasiyet göstermiş oluyoruz. Onların küçük yaşta çekilen sıkıntıları, acıları yaşanan tedavi sürecindeki zorlukları göğüslemeleri bizi daha çok üzüyor. Bunun için birlik içerisinde olmak ve bir nebze de olsa ihtiyaçları noktasında dara düşmemelerini sağlamak için çalışıyoruz” dedi. Erişkin hastalarda da fark edilme süresiyle, tedavi süresinin önemli bir etken olduğunu, geç kalınmış vakalardaki yaşanan maddi ve manevi kayıplar, sıkıntıların kendilerini üzdüklerini söyleyen Ecemiş, “Erişkin vakalarda hangi kanser çeşidi olursa olsun tedavi şansı tabii ki daha yüz güldürücü. Çocukluk çağında da tedaviye cevap veren çocuklarımız var. 2,5 yaşındayken tanışmış olduğumuz kızımız, bugün ilkokul 2’ye gidiyor. Çocuklarla ilgili moral ve motivasyon günleri yapıyoruz. Doğum günlerini kutlamak ya da yılbaşı eğlencesi yapmak. Biz çocukları teşhir etmekten kaçınan bir sivil toplum kuruluşuyuz. Çocuklar bizim geleceğimiz. Onları bu tedavi sürecinde yalnız bırakmamak lazım, bırakmadığımız gibi mahremlerine de saygı duymak lazım. Bu işi yapma amacımız belli, gönüllü ve karşılıksız bir beklenti olmaksızın yapıyoruz. Gönüllü olarak çalışmak isteyen, gönül dostlarımıza da seslenmek istiyoruz Kanserle Savaş Derneği çatısı altında toplanıp çalışabiliriz. Daha güzel projeleri birlikte çıkartabiliriz” diyerek çağrıda bulundu.

‘HER ŞEY KAFADA BİTER’

Moral ve motivasyon konusunda hastaları yalnız bırakmayan dernek, rehabilitasyon çalışmaları, el sanatları çalışmaları ile sanatın sağlık üzerindeki olumlu etkilerini kullanarak destekleyici çalışmalar yürütmekte. Psikolojik olarak hassas ve zayıf bir yapının bu mücadele ile mukayese edildiğinde, güçlü yapıdaki kişinin daha kolay atlattığını gördüklerini söyleyen Ecemiş, “Her şey kafada bitiyor. Ben kanserle mücadelede başarılı olacağım diyorsanız, olma şansınız çok yüksek. Kişinin de bu noktada istemesi gerekiyor güç kişinin elinde. Özellikle kadınlar bu noktada erkeklere göre daha güçlü. Ya da onların güçlü olması için sebep çok. Çünkü kadın için önce vazgeçilmezi evladı oluyor. Dolayısıyla bu süreçte psikolojinin önemli olduğunu görüyoruz. Zaten Onkoloji alanında hastalarımızla ilgilenen psikolog arkadaşlarımız da var, hastalarımızı yalnız bırakmıyorlar” dedi.

KEMOTERAPİDEN KORKMAYIN

Kemoterapi hakkında ön yargıları ve korkuları yıkan Ecemiş, “Kemoterapi koruyucu tedavinin bir parçası. Bağımsız ve ayrı düşünülecek bir alan değil. Kemoterapide, vücut direncine göre kişinin üzerindeki oluşan reaksiyonlar farklı olabilir. İlaç aldıktan sonra bulantılar başlıyor. Hasta bulantı başladığında tüm hayatının değiştiğini hissediyor. Kişi diyor ki ‘bu ilacı ben kaldıramıyorum’ aslında bu normal bir süreç, bulantısının başlaması beklenen bir durum. Bunun için de zaten ilgili hekim bulantı önleyici ilaçlarını da kombinasyon içerisine katıyor. Kemoterapisiz bir tedavi şu anda mümkün değil” diye konuştu.

KENDİNİZİ YIKMAYIN!

İnternetin hayatımızın her alanında olması ile halkta bir rahatlık başladığını söyleyen Ecemiş hastane yerine internete danışanlara uyarılarda bulunarak, “Doğru bilinen yanlışlar var ulaşılabilirlik arttığı için insanlarımızın kafasında soru işaretleri de artıyor. Google amcadaki cevaplara göre hareket eden hastaların birçoğunun çıkmaza girdiğini gördük. Çünkü kafası karışıyor. Farklı bitkisel tedavilere giriyor. Bu sefer kendi yöntemi hekimin tedavisiyle çakışıyor. Kullandığı ürünler yıkımı arttırarak süreci daha hızlandırıyor. Daha kötü duruma düşüyor. Bizim tavsiyemiz google amcadan ziyade hekim doğrultusunda hareket etmeleri daha güvenli olacaktır” ifadelerini kullandı.