Yalın çalışmalara büyük ödül Yalın çalışmalara büyük ödül

Osman GÜRÇAY

Yakın zamanda pek çoğunun özlemini çektiği, ulaşamadığı hatta bedava yazmak için bile can attığı 212’li köşemdeki yazım reklam aldığı kurumu üzeceği düşüncesi ile o dönem bir rütbeli madrabaz tarafından veto edildiği gün istifamı verdim ve ayrıldım.

Onun boyaları dökülünce, foyaları meydana çıkınca köşeme özgür yazmak şartı ile geri döndüm.

Yazmış olsaydım, sosyal medyada sadece iki cümleyi dinleyip ya da okuyup yazanlar gibi düşünmediğimi yazardım.

Yazmış olsaydım, herkesin belden aşağı vurmaya çalıştığı adamın kürsüde ve o anda konuşmasında söylediği ‘O şehitlere, ayağının tozuna kurban olduğum o insanlara ben nasıl laf söylerim’ sözünün neden yok sayıldığını ve servis edilmediğini yazardım.

Yazmış olsaydım, içeriklerine güvenerek ilgi ile izlediğim FOX TV’nin bile maalesef olayın tamamını izlemek ve vermek yerine linç kampanyasına alet olduğunu yazardım.

Yazmış olsaydım, Alinur Başkan'ın belagat ustalığına aşırı güvenmesinin zaman zaman onu mikrofonun şehvetine kaptırdığını ve hatalar yaptırdığını yazardım.

Yazmış olsaydım, Alinur Başkan'ın böyle kontra durumlarda anında cevap vermek yerine konuları bütün partilerden oluşacak komisyonlara havale edip kapatması gerektiğini yazardım.

Yazmış olsaydım, teşbihte hata olmaz sözüne sığınmak yerine öyle benzetme ve karşılaştırmaların yanlış olduğuna dikkat etmesi ve yapmaması gerektiğini yazardım.

Yazmış olsaydım, kraldan fazla kralcı ve asıl provokatör olan konuyu gündeme getiren CHP’li meclis üyesine çık dışarı diye bağıran o aklı evveli nereden bulduklarını yazardım.

Yazmış olsaydım, aslında halkın kesesinden bedava seyahat ettirmenin en pahalı seyahat olduğunu düşünenlerden olduğumu yazardım.

Yazmış olsaydım, bana göre dini bayramlarda ailece, büyüklerin ve mezarlık ziyaretlerinin ailelerde ciddi ulaşım giderleri oluşturduğundan sadece o günlerde ulaşımı bedava yapar, onun dışında hiçbir şartta ve kim gelirse gelsin bedava ulaşıma razı olmadığımı yazardım.

Arçelik, Vehbi Koç’a törenle bir saat hediye ediyor, Vehbi Bey saati inceliyor, saatin arkasında ‘Arçelik’in hediyesidir’ yazısını okuyor ve ‘Bundan kaç adet yaptırdınız’ diye soruyor.

Aldığı cevap bütün bayiler ve başarılı personel için binlerin üzerinde olunca ‘Bana hep bedava diye verdikleri şeylere hep büyük bedeller ödemişimdir’ diyor.

Bedava hizmet satmak sosyal belediyecilik değildir, bedava kaliteden taviz, yenilenme ve yatırımlara engel demektir.

Hatta 65+ yaşın bile indirimli de olsa bir bedel ödemesi gerektiğini yazardım.

Yazmış olsaydım, bizlere sosyal medyada dikte edilmek istenenleri değil, bunları yazardım.

Yazsaydım eğer, sizin gibi düşünmeyince sizin ucuz siyasetinize alet olmayınca nasıl 'satılık kiralık kalem' oluyorsunuz onu bir anlatın da anlayalım diye yazardım.