Türk Halk Müziği'nin güçlü seslerindendi o...

Buğulu sesiyle türkülere farklı bir anlam katardı...

Ağıtta hüzünlenir, oyun havasında coşar, türküleri adeta ruhunda hissederek söylerdi...

2017 yılı başlarında kolon kanseri tedavisi gördü.

Sonra o illet tabiri caizse yerinde durmadı vücudunu sardı ve karaciğerine geçti.

Tedavi gördüğü o süreci şöyle dillendirmişti sanatçı Hafiftaş:

"Hayatım bir anda tepe taklak oldu. Ben normalde çok pozitif bir insanım, içimde yaşattığım bir çocuk var ama bu kez başaramadım. Tedaviye ilk başladığım süreçte çok yoruldum çünkü çok yoğun bir şekilde kemoterapi alıyordum. Ancak buraya adım atar atmaz, doktorumun hastalığım hakkındaki detaylı bilgi paylaşımları beni çok mutlu etti.

Buraya büyük bir mutlulukla geliyorum.

Aynı zamanda burada aldığım psikolojik destek ile korkularım ve endişelerimi yendim.

En kısa zamanda sevenlerimin yanında olmak istiyorum."

                          ***

Ama olmadı, takdiri ilahi…

54 yaşında aramızda ayrıldı türkülerin Hafiftaş'ı...

Merhume ile yıllar önce (1992 ya da 1993 olsa gerek) yaşadığım bir anekdotu bugün aktarmak istiyorum sizlere...

Kendisi bana biraz kızmıştı ama manevi huzurunda hoşgörüsüne bir kez daha sığınıyorum...

Kervansaray Termal Otel'de sahne alıyordu... Konuklardan biri ısrarla Aşık Veysel'in "Uzun İnce Bir Yoldayım" adlı türküsünü söylemesini istiyordu...

Nuray Hanım'ın bu türküyü bilmemiş olması mümkün değildi...

Ama herhalde duymadı ki okumadı türküyü...

Biz de magazin muhabiriyiz ya... Hamaset yapacağız ya...

O dönem çalıştığım gazetede "Hafiftaş Aşık Veysel'in Kemiklerini Sızlattı" başlığıyla haberi verdik...

Ertesi gün de hanımlar matinesi var gündüz... Yine Kervansaray Termal Topaz Salonu hıncahınç dolu...

Hafiftaş beni gördüğünde, saz arkadaşlarına döndü ve "Haydi 'Uzun ince bir yol’ diyelim Aşık Veysel'i analım" deyiverdi...

Bana da böyle inceden bir gönderme yaptı...

Ama ertesi gün yine magazin tabiriyle paçozluğumu yaptım, başlığım bu kez "Hafiftaş ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ı Öğrenmiş" oldu... Bazen sanatçı ruhlu insanların hoşgörülerinin enginliğine sığınarak haber yaptığımız çok insan oldu...

Hafiftaş yine geldi gitti Bursa'ya... Yazılan yazıldığıyla, yaşanan yaşandığıyla kaldı... Kin ve öfkeye dönmedi...

O dönemler bir gazino kültürü demeyelim ama 5 yıldızlı oteller seçkin isimleri Bursalılar’la buluştururdu.

O seçkin isimlerden biri de Nuray Hafiftaş idi...

Türkülere her daim selam durmuş bir insan olarak, o türkülere ruh katan insanlara da selam duruyorum...

Mekanın cennet olsun Sevgili Nuray Hafiftaş, türkülerinle gönüllerde hep yaşayacaksın...