Dünyayı saran ve sarsan yeni tip koronavirüs malum her şeyi alt üst etti. Dünyada bütün etkinlikler iptal edildi. 

Korona gözümüzü açtı. Dünyaya verdiğimiz zararın azıcık farkına vardık. Bazı gerçekleri yeni anlayabildik.

Yarın 1 Mayıs ‘İşçi ve Emekçiler Günü’ dijital olarak kutlanılarak tarihe bir not daha düşülecek.

19 Kasım 2019 tarihinde yaptığım plan ve programa göre önümüzdeki hafta Türk Hava Yolları ile Küba’ya uçacaktım. Sosyalizmi yerinde görüp halkın yaşayışını analiz yapacaktım. Küba’da tüm zamanların en özgür şehri diye adlandırılan Havana’yı gezip sizlere oradan gezi ile ilgili yazılar yazacaktım ve fotoğraflar paylaşacaktım. Ancak nasipte evde olmak varmış. Bırakın yurtdışına çıkmayı insanlar sokağa çıkamıyor. Şehir dışına çıkmak ise şimdilik hayal.

Çok istеriz olmаz isе nаsip dеğilmiş dеr Allаh’а şükrеdеriz.

  ***                                      

1 Mayıs işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü.

Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul ediliyor. Bizde de 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM’de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edildi.

1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktı. Şikago’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı.

14 Temmuz-21 Temmuz 1889’da toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "birlik, mücadele ve dayanışma günü" olarak kutlanmasına karar verildi.

Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı.

Osmanlı Devleti’nde ilk kez 1911'de kutlandı. Selanik’teki tütün, pamuk ve liman işçileri Türk tarihinde ilk kutlayanlar arasına girdi. İstanbul’da ise ilk kez 1912 yılında kutlandı. 1980 askeri darbe sonrası resmi tatiller arasından çıkarılan 1 Mayıs, 2009 yılında tekrar resmi tatil olarak ilan edildi.

Türkiye’de maalesef 1 Mayıs denilince hemen akla 1977’de 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan gün geliyor. Ve o elim olay sonrası 1 Mayıs denilince Taksim’de bu yıl gösteri yapılacak mı, yapılmayacak mı sorusuna cevap aranıyordu...

Bu yıl öyle bir sorun da soru da yok. Çünkü yeni tip koronavirüs var.

Sokaklar ve meydanlar bomboş olacak.

Hüzünlü ve mağdur emekçilerin sesi ve sedası yok.

Hak ve özgürlük için pankartlar yok.

Diliyorum ki emek işçileri için artık hoşgörü var olsun.

En güzel kutlamayı bu yıl yapalım. Sosyal medyada, evimizde, işimizde ve gönlümüzde...

Sözde değil özde bir kutlama ile emekçiler bayram etsin.

Emekçilerin yiyeceği ve paylaşacağı ekmeği olsun. Dünyanın her yerinde emekçinin emekleri heba edilmesin.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa, “Her kimin kardeşi hizmetinde çalışırsa, yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin, onlara güçlerini aşan yükler yüklemesin ağır işler yüklerseniz bizzat yardım ediniz.” diye buyurmuştur.(Buhari)

Bir Kudsi Hadise göre Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: “Kıyamet gününde üç kişinin hasmı ben olurum; 1.Adıma yemin içip söz verdiği halde sözünde durmayan kimse. 2.Hür bir insanı köle diye satıp parasını yiyen kimse. 3.İşçiyi çalıştırıp, işini yaptırdığı halde ücretini ödemeyen kimse.”(Buhari)

İşçi ve emekçilerde aldığı ücretin hakkını layıkıyla çalışarak görevini yerine getirecek. Herkes görevini, sorumluluğunu yerine getirirse ortada sorun kalmaz.

Emek ve alın teriyle ülkemizin kalkınmasında katkı koyan işçi ve emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü canı gönülden tebrik ediyorum.