Ne çok kullanıyoruz bu kelimeyi; bu çanta bu ayakkabıya yakışmış mı? Bu saç bana yakışmış mı? Birbirimize yakışıyor muyuz?...

Her zamanki gibi aklımız hep dış görünüşümüzde ya da dünyevi şeylerde, halbuki yakışmak kelimesinin en anlamlısı yaşadıklarımız karşısındaki tutumlarımızdır bence, içinde bulunduğumuz duruma karşı bize yakışan davranışı gösterebiliyor muyuz? Çok sinirlensek dahi medeni kalabiliyor muyuz? Tartışma esnasında dahi kendimize hakim olabiliyor muyuz? Asıl mesele bu…

Nispet yapmak

Karşılık vermek

Üste çıkmaya çalışmak

Tartışmak

Laf atmak/dokundurmak...

Bu tavırları sergileyen pek çok insan hayatımıza girmiştir ya da hayatımızdadır ama bu davranışlar kişinin kendini savunması kendini ifade etmesi değil,olamaz,hani deriz ya sessiz sakin biriydi onu bile bu hale getirdiler...hâle gelinmez hâl ortaya çıkar..

Karşıya çok kırgın, çok sinirli, çok negatiflik doluysanız sevginiz de azalmışsa değer mi hiç karakterinizden ödün vermeye?

Siz size yakışanı yapın, her zaman.

Karşınızdaki de siz de birer aciz kullarsınız o yüzden doğruyu yanlışı kanıtlamaya çalışıp yıpratmayın kendinizi, hak katında doğru da yanlış da bellidir.

Bir söz vardır “Sağıra sözünüzü, köre yüzünü süsleme yorulursun” diye. Çabamız karşımızdaki kişinin anlayacağı kadardır ve yine çabamız karşımızdakinin değeceği bir çaba olmalı.

Kendinizi açıklamaya çalışmak, kavga etmek, çirkinleşmek, sataşmak ya da tartışmak değildir, sinirden hâl değişimi olmaz insanın her hâli farklı bir renk olmaz bir insanın bir yüzü bir kalbi ve bir karakteri vardır... Ona sahip çıkalım

Ve size en çok yakışan davranış ‘sabır’ olsun.

Bu meselenin adı da ‘karakter’ olsun.