Bir yılı aşkındır sağlık çalışanları ve birçok hizmet sektöründe çalışıp da hayatta kalma mücadelesi verenlerin yanında bir de geçinebilmek için kılı kırk yaran esnaflarımız var.

Korona ülkemize geldiğinden beri ayakta kalma mücadelesi verirken, faturalardan, kiralardan, kredi borçlarından başını kaldıramayan esnaf tam kötü günler geride kaldı derken, kısıtlamalar yine geldi.

Lokanta, kafe ve restoranlar ‘neyse önümüz Ramazan iftara gelen giden çok olur da o zaman belki biraz kendimize geliriz derken, giyim sektöründe hizmet veren esnaf ise ‘önümüz bayram, bayram alışverişine çıkan çok olur kendimize geliriz’ derken yine kısıtlamalar boyunlarını büktü.

Peki nerede hata yapıyoruz, bu durumda suç kimin? Esnaf ne yapmalı? Hükümetin yaptığı yardımlar yetmiyor mu? Kısıtlama olmadan bu koronayı bitirmenin başka çaresi yok mu? gibi sorular almış başını gidiyor.

Şimdi duruma bakıldığında Bursa artık ‘kırmızı’ ve vaka sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Kısıtlamanın olması şart, çünkü gerçekten vatandaş koronanın ciddiyetini anlamıyor. Koronadan ölen sayısı neredeyse 200’ü geçecek ama kimisi ‘ya bu Türkiye’de eskiden hiç mi ölen yoktu, başka hastalıktan günde binlerce insan ölüyor. Neden bu kadar abartılıyor deyip’, maskeyi çeneye indirip koştura koştura coşmaya giden çok insan var bu ülkemizde!

Yakınını korona illetinden kaybeden o kadar insan varken, ‘korona diye bir şey yok’ diyen de çok ülkemizde!

Her neyse asıl konumuz esnafın açlığı, esnafın çaresizliği…

Ne olacak esnafın durumu? Sabah sabah bir başlık okudum da bunu yazmak istedim. O kadar dokundu ki anlatamam, ‘virüs değil, açlık öldürecek’ diyor esnaf…

Esnaf çok dertli çok. Her kısıtlamada günah keçisi seçildiklerini söyleyen esnaf iflasın eşiğinde olduklarını, evine ekmek götürecek durumu olmadığını, kiralarını ödeyemediğini, ‘virüsü biz mi getirdik Türkiye’ye de bunun bedelini biz ödüyoruz’ deyip deyip sesini duyurmaya çalışıyor.

Bu durumda ne denir nasıl bir yol izlenir bilemem ama ülkemizden bu illetin gitmesi için kısıtlama şart. Çünkü bizim milletimiz kendini korumayı bilmiyor, empati kurmayı, insanların günahına girdiğinin farkında değil.

Biz ki nelerle, kimlerle mücadele etmiş bir milletken, şu korona illetinden sınıfta kaldık ya ben ona yanarım!