Türkiye'nin ilk 10, dünyanın ise ilk 500 zenginler listesinde yer alır Murat Ülker...

Ramazan ayı vesilesiyle kişisel blogunda bir yazı kaleme almış. Din konusundaki yaklaşımını ve kişisel deneyimlerini aktarmış. İlginç bir yazı... Hayatından, babasından, hocasından kesitler sunuyor.

Benim iki konu dikkatimi çekti...

Birinde yüzde 1 milyon katılıyorum, ikincisinde ise biraz topu taca atmayı tercih etmiş gibi geldi Sayın Ülker...

Önce katıldığım konunun paragrafını aktarayım:

"Biz şanslıydık. Mahalle camimiz Kızıl Minare’de Mahmut Bayram Hocaefendi alim bir insandı. Mesela Cuma günü hutbe okuyacak. Cemaate:“Ben size Hz. Peygamberin (SAV) tarihte şu gün şurada, şu vesileyle insanlara okuduğu hutbenin aynısını tekrar ediyorum. Bu da şu kitabın şu sayfasında yazılıdır. Ben O ne dediyse onu diyorum. Sonra hoca filan/falan dedi, diye beni mezarımda rahatsız etmeyin” derdi. Hutbe esnasında cemaatten seslenenler olurdu; “hocam hangi sayfa, hangi kitap” diye. Not ederlerdi. Evde bakacak. Kontrol edecek!"

Bu çok güzel bir anı... Günümüz hocaları bu yazıyı örnek alsa, pek çok şey değişir...

Yani işkembeden sallayan tarikatçılar değil, kaynak gösteren hocalar bizim hayatımızı düzeltir...

***

Gelelim topu taca attığı kısma

“Faizden kaçınmanın pek imkanı yok” diyor Ülker ve şöyle yazıyor:

"Ama yaşadığımız çelişkiler oluyor tabi; mesela bizim dinimizde faiz haram; işimizi yaparken de kısmen faizli finansman kullanmak zorunda kalıyoruz. İşimizin aslı helal ama bazı iş yapış şeklinde faiz bulaşıyor. Bundan kaçınmanın yolu: İş yapmamaktı! Zira bizim ihtiyacımızı global kurallar çerçevesinde karşılayabilecek faizsiz kurumlar hala yok. Zaten tüm global sistem böyle olunca bu durumdan kaçınmanın da pek imkanı yok. Rabbim bizi affeylesin. Amin."

Şimdi gerçekten faizsiz iş yapmak istiyorsa Sayın Ülker, faizden kurtulmak için adeta didinen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çabalarının daha da güçlenmesi için onunla iş birliği yapamaz mı?..

Türk İş dünyasının faizsiz bir zincirle çalışması için üzerine düşen görevler olduğunu düşünüp bunu hayata geçiremez mi...

Hadi hepsinden vazgeçtim, serveti, sermayesi gerçekte bu anlamda faizsiz bankacılık yapmaya yetmez mi, buna öncülük edemez mi?

Benim bildiğim dünyanın en büyük bankalar zinciri Citi Bank, HSBC gibi bankalar Müslüman ülkelerle faizsiz işlem yapmak için şubeler kuruyorlar...

Bu bankalardan samimi olanlarla işbirliği yapamaz mı...

Yani "Allah affetsin" demek Ülker için güzel bir temenni ama elinde böylesine bir güç varken biraz da topu taca atmak olmuş...

Sanki birilerinin duymak istediği gibi konuşmuş...

Bu da bu güce pek uygun düşmemiş doğru...