Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen ‘39. Muhtarlar Toplantısı’nda 16 farklı ilden gelen uç beyleriyle geleneksel hale gelen toplantısını gerçekleştirdi. 2015 yılı Ocak ayından bu yana muhtarla yapılan toplantıların 39.’su, 2017 yılında ise 7.’si yapılan toplantıda Cumhurbaşkanı ile en yaygın ve sayıca en çok temsilcisi olan muhtarların tarihte ilk defa bu şekilde yüz yüze geldiğini belirten Erdoğan, "Milletimizle birlikte çıktığımız büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa yolunda muhtarları ihmal etmemiz mümkün değildir. Bu buluşmaların başlamasıyla, muhtarlarımızın hem mahallelerindeki hem de kurumlar nezdindeki itibarlarının zaten olması gereken seviyeye çıktığının haberlerini de memnuniyetle alıyorum" diye konuştu.

98 yılında siyasi yasaklı durumuna düştüğünde bazı mihrakların kendisine 'muhtar bile olamaz' manşeti attıklarını hatırlatan Erdoğan, onlara karşı olarak şu cümleleri kurdu: “Halbuki biz biliyoruz ki bu tür yaklaşım içinde olanların hiçbiri de oturdukları mahallenin muhtarlığına aday olsalar seçilemezler. Çünkü milletimiz bunlara güvenip, mahallesini teslim etmez. Bunlara 5 koyun ver, kaybedip gelirler. Milletin huzuruna çıkıp destek istemek, oy almak, sandıktan başarıyla çıkmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Bunun için muhtarlıktan başlayarak, milletimizin teveccühünü kazanarak sorumluluk üstlenen herkes benim nezdimde muteberdir, kıymetlidir. Seçimle göreve gelenlerden bazılarıyla anlaşamıyor olabiliriz, farklı düşünceler, yaklaşımlar içinde olabiliriz. Milletimize bunları anlatıp, meseleyi kendi zaviyemizden izah ederiz. Ama milletin teveccühüyle göreve gelmişse, bu emanete ihanet etmediği sürece biz, kendisine saygı duyarız."

Oldukça uzun sayılabilecek görüşmeden özetlemek gerekirse konu başlıklarının bir kısmı şöyle oluşuyordu:

  • İktidarlarımız döneminde Olağanüstü Hal'i (OHAL) kaldırdık. Şu andaki Olağanüstü Hal'in o zamanki Olağanüstü Hal ile bir alakası var mı? Hiç yok. Şu andaki Olağanüstü Hal'in en önemli özelliği nedir? Terör örgütlerini defetmek, onları inlerinden bulup çıkarıp gömmektir.
  • Demokratik reformlar kapsamında farklı dil ve lehçelerde televizyon ve radyo yayınları yapmalarına imkan sağladık.
  • Türk Lirası’ndan 6 sıfırı attık, paramıza itibarını yeniden kazandırdık.
  • 2007'de 27 Nisan "elektronik bildiri" ve buna karşı verdiğimiz güçlü cevap demokrasi tarihine altın harflerle yazılmıştır.
  • Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesinin önünü açtık.
  • 16 Nisan halk oylaması için yönetimin biçiminde doğrudan milletin kararı ile köklü bir değişiklik yapılmıştır.
  • 3 bin 400 dolardan başladık, kişi başına milli gelir hamdolsun 11 bin dolara çıktı. İlk hedef 15 bin dolar.
  • 25 havalimanı ile başladık, şu an ise bu sayı 55'e yükseldi.
  • 75 olan üniversite sayısı 184'e çıktı, Türkiye'de üniversite olmayan il kalmadı.
  • 15 senede 270 bin derslik yaptık.
  • 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 15 yılda 19 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptık.
  • Osmangazi Köprüsü’nü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü hizmete açtık.
  • Barajlar ve göletler de yaptık daha da yapacağız. Su medeniyettir. Suyu olmayan bir millet 'Ben medeniyim' diyemez.
  • Partimizde köklü bir değişim sürecini başlattık.
  • Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devletimiz söz konusu değildir.

Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmenin kaderleri olduğuna inandıklarını söyleyen Erdoğan, Allah'ın yardımıyla hedeflerine ulaşacaklarını belirtti.

Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız.

Ne diyelim millet için hayırlısı ne ise o olsun…

İyi olan kazansın…