Son haftaların, hatta son ayların bitmeyen tartışması HDP'nin kapatılması meselesi. Bu anlamda İyi Parti'nin durumu çok kritik. Anayasa Profesörü Kaboğlu’nun yeni anayasa çalışması içerisinde Millet ittifakının bütün unsurlarının  olduğu iddiası geçtiğimiz haftalarda gündemin en üst noktasındaydı. Hatırlarsanız, o iddialar kapsamında  Genel Başkan Akşener’de bu ısrarın gereksiz olduğunu İyi Parti ile yeni anayasa çalışmasının HDP'nin de içinde bulunduğu grupla beraber olmadığını kesin bir ifade ile açıklamasına rağmen Ülkücü kimliği ile bilinen, sevilen Ümit Özdağ'ın neredeyse her  akşam başka bir kanalda yeni yeni  iddialarda bulunması anayasa çalışmasının da  kesinlikle  içerisinde olduklarını hatırlatması, bunun yanı sıra İstanbul İl  Başkanının FETÖ bağlantıları üzerinde durması vesaire derken bugünlere gelindi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel  Başkanı Devlet Bahçeli'nin HDP’nin temelli kapatılması ile ilgili düşüncelerini bilmeyen yoktur.

Bu bağlamda benim gördüğüm  CHP'nin HDP aleyhine herhangi bir açıklama yapmamasını ben kapatılma sonrası ortada kalan oyları devşirme düşüncesi olarak görüyorum. Bu manada hem CHP hem de İyi Parti topu  hukuka  atarken bu konuda bizim söyleyecek bir sözüm yok demeye getiriyorlar. Bu bağlamda da HDP seçmenine göz kırpmaya devam ediyorlar. Çünkü yeni sistemde yüzde birlerin yüzde ikilerin önemi büyükken son anketlerde görünen o ki  %8 ile %12 arasında gezinen, partinin kapatılması ve yedek partinin kurulamaması  durumunda boşta kalan oyların taliplileri çoğalmakta. Çözüm sürecinin   bitmesine  kadar bir çok konuda ağır ithamlarda bulunan bu çevrelerin, şimdi durum bu vaziyeti almışken ve Millet ittifakının İstanbul'daki seçimlerde dayanışmasını gördükten sonra boşta kalan bu oyların başka adresler bulmaması adına perde arkasından konuşması, topu taca atması gerçekten ibretlik.