Türkiye Kupası'nda son 16'da Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşıyorsa…

Başında Türkiye kelimesi olan bir organizasyona ‘süt kupası’ diyemezsin Sayın Başkan...

Varsayalım ki başkanı olduğun kulüp bugün liderliğe değil, orta sıralarda ilk 5'e girme şansını kaybetmiş bir takım olsaydı yani Avrupa'ya gidebilme adına tutunacağın tek dal Ziraat Türkiye Kupası olsaydı...

O zaman da bu organizasyona yine de ‘süt Kupası’ diyebilecek miydin Sayın Fikret Orman?..

Adını dahi duymadığımız ilçelerimizin takımlarını ekranlarda canlı yayında izleten, bizi şifreli kanallara muhtaç etmeyen bir organizasyona ‘süt kupası’ diyemezsin Sayın Başkan...

Ben kendi adıma duymadığım ismi söyleyeyim de işkembeden sallıyormuş gibi olmayayım... Yeniamasyaspor, Tuzlaspor, Kırklarelispor, Aydınspor'u biliyoruz ama Kızılcabölükspor'u duyan var mıydı?..  Google Amca'ya sordum Trabzonspor'la gruplarda mücadele eden bu takım neresi diye, aldığım yanıt, "Aydın-Karacasu-Muğla yol güzergahında 1912 yılında kasaba olmuş, yaklaşık 6000 nüfuslu bir ilçe"...

Olaya bir de altyapı gözüyle bakalım... Kızılcabölüksporlu bir topçu Trabzonspor'la oynuyorsa ve maç şifresiz ekranlardan yayınlanıyorsa siz o takımın gelecek vaat eden bir oyuncusu iseniz Sayın Fikret Orman, yine de Ziraat Türkiye Kupası'na ‘süt kupası’ der miydiniz?..

Başkanlık koltuğunda otururken her ne şartta olsanız dil meselesi siz ve sizler gibi diğer başkanlar için çok önemli... Kendi sahanızda hakem kıyımına uğrasanız da, 8. dakikada maçın nasıl biteceği ortaya çıksa da…

Şenol Güneş efendiliği bir yere bırakıp efelenmeye başladıysa da…

Ne diyeyim ben sana Fikret Başkan… Bundan sonra bazı kulüp başkanları gibi anında refleks gösterip ertesi gün özür dileme pozisyonuna düşmezsin...

Gerçi özür dileme nezaketi göstermeyip harlayan başkanları da iyi biliriz biz...