Doğrudur, Yem ithal, saman ithal!

İnek ithal.

Şimdi soruyor; " O süt yerli olur mu?"

Sadece sormuyor, başkalarına bir şey söylemeye cesareti olmadığı için, "MİLLİ SES VER PROJESİNE" uluorta çakıyor ve bu çakma sayesinde, düşüncesini Milli, kendisini de MİLLİYETÇİ görüyor!

Bak değerli kardeşim!

Sana katılıyoruz, o süt yerli olmaz...

Ama bu işler çakma ile düzelmez. Sen önce, MİLLİ SES VER PROJESİNİ bir incele!

Alt ana başlıkta ne diyor; DEVLET YERLİ ÜRETİMİ DESTEKLEYECEK.

Sen, çakma işini bırak, devletin yerli üretimi daha fazla desteklemesi için talepte bulun.

Hayvancılığın yeniden canlanması için, yem üretimin yeniden yeşermesi için, saman üretiminin yeniden başlaması için, tarım ülkesi kimliğini yeniden kazanmak için uğraş, devlete ulaş, çevreni etkile, siyasetçileri etkile, çakmayı bırak, önce kendine gel!

Sen kendine gel ki, devlet sana gelsin.

Senin bu tavrın yeterli olacak!

İşte o gün, o süt yerli olacak!

Birde o süt, kaliteli ve TSE belgeli olursa, sütün bozulmayacak.

Kusura bakma!

Şu an piyasadaki süt, ithal olduğu için değil, sen kendinde olmadığın için süt bozuk.

Çakmayı bırak!

Kendine bak!

Milli Ses Ver Projesine çakanlara; "Anne sütü çok önemli!"

***

SAKIN ŞAŞIRMAYIN

Bursa'da bu hafta, ilan panolarında, tren istasyonlarında, otobüs duraklarında aşağıdaki fotoğrafı ve milli ses verildiğini göreceksiniz.

Sakın şaşırmayın!

Çünkü kalite şehrindesiniz.

Öncelikle, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur AKTAŞ'a, teşekkür ediyoruz. MİLLİ SES VER PROJESİNE destek verdiği için, Kalite Birliğinin sosyal projelerine katkı sağladığı için, TSE dostu olduğu için...

Bir teşekkürde BTSO Başkanı İbrahim BURKAY'A, Milli Ses Ver projesinin faaliyetlerinde kullanmak üzere, 5 bin Türk bayrağını, Milli Ses Ver Projesine hediye ettiği için.

29 Ekim'de, Bursa'nın en büyük iki mahallesini bu bayraklarla donatacağız. 29 Ekim'de "BAYRAĞINA VE HAKKINA SAHİP ÇIK" kampanyasını başlatacağız.

Ve tüketicilerden, TSE belgeli ürünleri kullanmalarını isteyeceğiz.

***

YETER ARTIK!

Konuşmayı bırakalım, yeter artık!

Eleştirmeyi bırakalım, yeter artık!

Birazda aynaya bakalım, yeter artık!

İthal ürünleri tercih eden, bizler değil miyiz?

Kalitesiz, TSE belgesiz ürünleri satın alan, bizler değil miyiz?

Haksızlıklar karşısında sessiz kalan, bizler değil miyiz?

Birilerini değil, bir yerleri değil, önce kendimize bakmalı, suçlamaya başlayacaksak, kendimizden başlamalıyız.

İthal ürünü satıl alma, yerli üründen vazgeçme, TSE belgesi olmayanı kullanma, işte o zaman göreceksin ki, bazı şeyler kendiliğinden yoluna girmeye başlamış.

Tüketici bilgili değilse, aldatılacaktır.

Tüketici duyarlı değilse, duygusuzlar tarafından kandırılacaktır.

Tüketici kaliteli değilse, kalitesizler tarafından kullanılacaktır.

Mesele, bilinç meselesidir!

Bilinçli bir tüketici toplumu olmadığımız zaman, ekonominin düzlüğe çıkması zor olacaktır.

Hedefte olan tüketicidir, hedefe varacak olan da tüketicidir.

Bilgili, bilinçli, duyarlı, duygulu, kaliteli, TSE'li bir tüketici toplumu olmak için, önce aynaya bakmalı, konuşmayı, eleştirmeyi bırakmalı, harekete geçmeliyiz.

Ve tüketiciler olarak "Yeter Artık!" diyebilmeliyiz.