Geçtiğimiz pazar akşamı İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'nun istifa ettiği haberi haber merkezlerine düştükten hemen sonra, istifanın geri alınması ile ilgili halkımızın çok büyük bir kesimi Twitter'dan olsun, sosyal paylaşım sitelerinden olsun, gece 24’ten sonra sokağa çıkma yasağının sona ermesiyle araçlarıyla caddelerde, yollarda Süleyman Soylu lehine yorum, paylaşım ve cadde turları bizlere hayatımız boyunca hiç yaşamadığımız olayları yaşamamıza sebep oldu.

Duyan, tanıklık eden ya da üçüncü, beşinci kişilerin hatıralarında böyle bir olayın Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmadığı kanaatindeyim.

Elbette burada Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sırasında ve sonrasında, İçişleri Bakanı olması ile birlikte PKK terörüne karşı yapmış olduğu insanüstü çabalar, sonrasında Suriye'ye yapılan operasyonlarda, Sayın bakanın her zamanki dik duruşunun çok önemli olduğu kanaatindeyim.

Ocak ayında yaşanılan deprem faciaları sonrasında yine Van'daki çığ felaketleri ile ilgili yoğun gayreti ve son olarak koronavirüs kapsamında mesai gözetmeksizin insanüstü çabasını gerçekten Türk ulusu unutmamış ve hatta kanıksamış. Durum böyle olduğundan cuma akşamı 21.30’da gece yarısı ile birlikte sokağa çıkma yasağının başlayacağı açıklamasının ardından  insanlarımızın iki, iki buçuk saatlik süreçte marketlere, fırınlara ,büfelere yüklenmesi ve bu nedenle son bir iki aydan beri yapılan birçok çabanın sıkıntıya girmesini kendini sorumlu addeden ve böylelikle dokunaklı bir tonla istifa açıklaması gerçekten insanlarımızı çok üzdü.

Twitter'dan milyonlarca kişi Sayın Soylu'nun yanında olduklarını istifanın Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanmaması ile ilgili birçok yorum yazıldı ve hatta o kadar ilginçtir ki bir vatandaşımızın çatıya çıkıp intihar etme teşebbüsünde bulunmasına dahi tanıklık ettik. Aklın yolu birdir, Sayın Cumhurbaşkanımız kendisinin istifasını onaylamadı geri çevirdi, ayrıca “Görevinin başındadır” demesiyle bütün vatandaşlarımız da derin bir oh çekmiş oldu. Bu büyük vefa örneği Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihine yazılmış olduğu gibi gelecekle de ilgili sinyaller vermiş oldu.