Bulgaristan'da genel seçimler takvimi işlemeye başladı.
Demokrasisi tam oturmamış her ülkede olduğu gibi Bulgaristan bu seçimlere de binbir türlü parti ve hareket iştiraki  ile girecek.
Ancak bu bölünmüşlük hiç olmadığı kadar soydaşlarımızın arasında da yaşanmakta.
Totaliter rejimin sona ermesinden sonra kurulan ve oradaki insanlarımızın haklarını koruma iddiası ile kurulan DPS partisinin zaman içinde anlaşıldı ki asıl amacı bu hakları korumak değilmiş.
Değişik zamanlarda  partiden üst düzey yöneticiler istifa edip alternatif hareket başlatma girişimlerinde bulunmuş olsalar da asıl büyük kırılma düşürülen Rus uçağı olayından sonra dönemin parti genel başkanı Lütvi Mestan'ın istifaya zorlanmasıyla meydana geldi.
Soydaş seçmenimizin yarısı  geri dönmemek üzere partiden koptu.
Seçimlerde her oy önemlidir.
Bundan dolayı Bulgar partileri soydaşımızın arasındaki bölünmüşlükten istifade ederek onlardan destek alma peşinde.
Ancak diğer yandan  açıkça işbirliğine de gidemiyorlar.
Bunun sebebi kendi tabanlarından çekinmeleridir.
Zira ne olursa olsun, en hoşgörülü  Bulgar seçmende bile soydaşlarımız söz konusu olduğunda onlara karşı tarihten gelen bir rezistans var.
Bu yüzden soydaşımızın desteğine ihtiyaçları olsa da bunu bir ittifak ve koalisyon şeklinde beyan edemiyorlar.
Ama destek istiyorlarsa sonuçta insanımızın yoğun olduğu bölgelerden  bizlerden birilerini listelerin ilk sıralarına koymak zorunda kalacaklardır.
Ancak burada olayın  başka bir boyutu daha var.
Soydaşımızın içinde bazı kesimlerden Bulgar partilerinden listelere girmenin doğru olup olmadığı konusunda tepkiler de yükselmiyor değil.
Bu konuda cevap vermeden önce durum tespiti yapmakta fayda var.
Soydaşlarımızın haklarını savunma iddiası ile kurulan ve yıllarca bizim de büyük destekler verdiğimiz parti bunu yapmadığı, hatta bunun ötesinde  gizli asimilasyonlara destek de verdiği ortaya çıkınca kopmalar yaşanmıştı.
Yıllarca destek verilmiş olması verilmeye devam edilecek anlamına gelmez .
Amacına uygun hizmet edilmiyorsa gelemez de zaten.
Şu anda aslında tüm Balkanlarda olduğu gibi Bulgaristan'da da soydaşlarımız bölünmüş durumda.
Bir tarafta DPS. Bir tarafta DPS'ye karşı olan kitle .
Olaya o şekilde bakmak lazım.
Anti DPS kitleden değişik Bulgar partilerinden adaylık teklifi alanlar olduğu gibi buralardan aday gösterilmek için kulis çalışmalarında bulunanlar da var.
Bu partilerden aday olmak istemelerinde bir sıkıntı var mı? Tabi ki yok.
Bu ortamda bizlerden temsilcilerin Parlamentoda olması ve orada soydaşımızın sesi olmaları önemli.
Ama burada olmazsa olmaz şart camiamızın önerdiği ve desteklediği isimlerin  bu listelere girmesidir.
Camia'ya danışmadan oluşturulan listelere bizlerden birilerini koysalar da bunlar camianın temsilcileri gibi kabul görmeyecekler ve onları oraya koyanlara hüsrandan başka bir şey getirmeyeceğini anlatmaya çalışıyoruz,ki bunun örnekleri de fazlasıyla var.
Evet bölünmeler iyi bir şey değil.
Ama  birlik içinde olduğunuz ve yıllarca destek verdiğiniz parti  sizin beklentilerinizi karşılamaktan, haklarınızı savunmaktan çok uzak ise o zaman bölünme elzem olur.
Şu anda oluşan bölünmüşlük tablosu hoş görünmeyebilir ama her şeyde vardır bir hayır. Soydaşımız elbet bir gün yine beraber olacaktır.
Ama önce herkes neyin nasıl olmaması gerektiğini görmesi lazım.
Dedelerimiz boşuna; "Bir musibet bin nasihatten iyidir" dememiş.