Cumhuriyet dönemi valileri içerisinde en zorlu görev süreci herhalde 15 Temmuz hainliğinin gecesinde yaşanmıştır. Çünkü polisinden savcısına, askerinden kaymakamına kadar hainliği devletin içine sızdıran FETÖ'cülere karşı koyan bürokrat olabilmek o gece çok önemliydi...

Çünkü bir vali olarak o hatırlamak istemediğimiz saatlerde gece şehrin değil, memleketin bekası gündemdeydi...

O akşam alınan tavır ve ortaya konan feraset konusunda Türkiye Cumhuriyeti valisine yakışır davranışı sergilemiş gereğini yapmıştı Vali İzzetin Küçük...

Önceki akşam bu kez 1,5 yıla yakın icraatta bulunmuş vali konumunda çalışmalarını anlatmak için Bursa basının karşısına geçti Vali Küçük.

Özeleştirisini de yaptı. Bu kadar arayı uzun tutmamak gerekir dedi...

Eleştiri konusunda her cümleye de açık olduğunu dile getiren Küçük, bir meslektaşımız tarafından 'soğuk' bulunmasını bile hoşgörüyle karşıladı ve "Bunu bu yaşıma kadar söyleyen ilk kişi siz oldunuz" diyecek kadar nezaketi elden bırakmadı.

Valimiz bir yıl sonra yapılan bu buluşmayı arası açık olarak değerlendirir de bir başka meslektaşımız durur mu? "Sayın Valim biz yıllardırBüyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile şöyle bir masa etrafında toplanamadık. Siz elçi olsanız da onunla bir araya gelsek..."

Şimdi ne desin Vali Bey'imiz...

O da orta yolu seçti ve "Arkadaşlar bu görev size düşer. Çağrıyı sizin yapmanız gerek..." önerisinde bulundu.

Bana göre de arkadaşımızın bu haklı serzenişini iletmesi gereken de Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı olmalı...

Dün görüştüğümüz Kolaylı, Vali Bey'in toplantısınaAnkara'da olduğu için katılamadığını söylerken Recep Başkan'ın her yıl mart ayında icraat paylaşımı için gazetecileri bir araya topladığını hatırlattı ama gerekirse böyle bir buluşma talebi için Başkan Altepe ile görüşebileceğini söyledi. Sonuçta elçiye zeval olmaz.

Vali Bey’imizin bence icraatlarının yanı sıra akıllarda kalan en önemli sözü "Popülist politikalar demokrasimizin en büyük zaafı" oldu. 

Ne kadar doğru cümle değil mi?

Bir zamanlar vaat edilen iki anahtar

Emekliye çifte maaş

Seçim zamanında KİT'leri, BİT'leri dolduran emeksiz insanlar... Hepsi bir oy içinde ama bugün o dönemlerin acısını hep birlikte yaşıyoruz...

Bütün günü oturarak geçirdiği için dışarıda hava almayı işten sayan zerzevatları çok gördü bu memleket...

Mesela en çarpıcı örneği ben vereyim... Kapatılan Merinos Fabrikası...

Bu fabrikada seçim zamanlarında istihdam edilenlerin sayısına denk gelirseniz o dönem bakanlık yapmış Bursa siyasetinin duayen ismi Turhan Tayan'a sorabilirsiniz...

Ne demek istediğim o zaman daha iyi anlaşılacak...

Devletin Bursa'daki gür sesi Sayın Vali’mizle 2 saate yakın süren birlikteliğin devamı dileğiyle...

Basınla devlet safları sık tuttuğu zaman millete haber akışı daha sağlam oluyor, işkembeler de o zaman rahat ediyor...

Tabi ki soru sormanın da adabını bilmek biraz da bize düşüyor...