TBMM tarafından 21 Ocak 2017 tarihinde kabul edilen ve 11 Şubat 2017 tarih ve 29976 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan TC Anayasası’nda değişiklik yapılmasına dair 6771 sayılı kanun ile siyaset sahnesi yeniden dizayn ve yenilenme işareti verdi.

16 Nisan 2017’de yapılan ve ülkemizin geleceği açısından büyük önem taşıyan referandumda 'evet' denilmesiyle yeni bir sayfa açılmış oldu.

İstikrar için, daha güçlü Türkiye için değişime ve yeniliklere açık olmak adına son kararı sandıkta halk verince Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapılan değişiklikle AK Parti Genel Başkanı olma hakkını da elde etti.

Başbakan Binali Yıldırım da son başbakan olarak tarihteki yerini almaya hazırlanıyor. Bilgi yarışmalarından birinde ya da KPSS'de sorulacak sorulardan biri olmaya aday.

Kurucusu olduğu partiye üç yıl aradan sonra yeniden genel başkan olunca neden bu kadar acele etti diyenler de vardı.

Parti başına geçince birikmiş sorunlara daha rahat müdahale etme şansı oldu.

Yapılan referandumla artık eski seçim sistemi değil yeni bir sistem devreye girdiği için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden hükümet çıkmayacak. Yeni sistemde ‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ olunca yüzde 50+1 hedefi zorunlu hale geldi. Bunun için de çok çalışmak gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden AK Parti genel başkanı seçilmesinin ardından ilk grup toplantısında:

“Önümüzdeki süreyi çok iyi değerlendirmeliyiz. Tüm bakanlarımızdan 180 günlük kısa vadeli bir eylem programı istedim. Bu yılsonuna kadar il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımızın tamamını güncelleyeceğiz. Yeniden gözden geçireceğiz; çünkü ortada bir metal yorgunluğu var. Bunu aşmamız lazım. Onun için de çok daha dinamik ekiplerle inşallah 2019'a hazırlanmamız gerekiyor" dedi.

Bu düşüncenin hayata geçmesi için yenilenmiş ve heyecanını yitirmemiş dinamik kadrolar gerekiyordu.

Anayasa değişikliğinin ardından 19 Temmuz 2017’de kabine revizyonu gerçekleşti.

Daha sonra ilk istifa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tan 22 Eylül 2017’de geldi. Sonra Niğde, Düzce, Bursa, Ankara, Balıkesir…

Bu arada da AK Parti il başkanları istifaları başladı ve yerlerine atamalar yapıldı. Yapılmaya da devam ediyor. Bir taraftan AK Parti ilçe kongreleri yapılıyor yenileniyor.

Bu değişimden sonra gördük ki gelenler attığı yeni adımlarla, yeni projelerle halka dokunmaya başladılar…

Yapılacak verimli ve doğru işler herkesin menfaatinedir.

Yapılacak yerel ve genel seçimler öncesi ise birçok insanın merak ettiği konulardan biri de köklü bürokrat değişimi.

Metal yorgunu veya sadece koltuk sevdasıyla makama yapışanlar ve icraatta sınıfta kalanlar var.

Siyaset sahnesinin değişimi elbette gerekli. Her şey değişiyor. Ticaret şekli değişiyor. Rekabet değişiyor. Alışkanlıklar değişiyor. Dünya değişiyor.

Bu değişimin önemli ayaklarından biri de bürokrat değişimi...

Bu durum artık icranın olmazsa olmazı haline geldi...

Zaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamalarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun tepeden tırnağa değişmesi gerektiğini her fırsatta ifade ediyor.

"Bu 657 var olduğu sürece, siz bürokraside arzu edilen türden köklü düzenlemeler yapamazsınız" sözü cesaret ister ama o cesareti Erdoğan gösterdi. Şimdi gösterdiği cesaretin gereğini yapmak da ona düşüyor.

Ülkenin kangren yarası haline gelen 657 sayılı devlet memurları kanunu çok acil değişmeli. Devlet memuru da özel sektör kriterleri gibi yeniden dizayn edilmeli ve verimli çalıştırılmalı. Başarılı olanlar mutlaka mükâfatlandırılmalı. Başarısız olanlar için de gereken yapılmalı.

İşini hakkıyla layıkıyla yapanlara asla sözümüz yok zaten…

Değişimden korkmamalıyız.