Mustafa Esgin, Bursa’da doğan, yaşayan, okuyan, bir hekim ve bir müteşebbis olarak mesleki kariyerinin devamında büyüttüğü sağlık sektöründe başarılı, her zaman ulaşılan ve sevilen bir iş adamıdır.

Esgin, bu kimliklerini borçlu olduğu Bursa’ya hizmet etmek için ilkeleri doğrultusunda AK Parti’de siyaset yapmaya karar vererek Bursa İl Teşkilat kurucuları arasında yer almış, birkaç deneyimden sonra hak ettiği TBMM’de Bursa Milletvekili olarak geçirdiği 180 günün Z raporunu bizler vasıtasıyla Bursalı hemşerileri ile paylaşmaya karar verdi.

Sohbetimizin başında sosyal medya paylaşımlarına gösterilen ilgiden mutlu olduğunu ancak azınlıkta da olsa ‘siyaset yapmakla’ itham edildiğini ama bu eleştiriyi yapanların siyaseti kötü olarak algılamalarının anlamsız olduğunu, esasen siyasetin kötü değil bir hizmet etme sanatı ve enstrümanı olduğunun altını çizdi.

Bursa halkının temel beklentisinin Bursa’nın sahipsiz kalmaması olduğunu yakından gözlemlediğini, kendisini de Türkiye’nin Bursa’ya ihtiyacı olduğu inancıyla görev yaptığını ifade etti.

Kaybettiği seçimde 80 bin oy aldığını, TBMM’ye 130 bin oyla kazanarak gittiğini söyleyerek, her oya karşı hizmet borcunu ödemekle mükellef hissettiğini anlattı.

Bu süre zarfında Bursa’nın dağını, taşını, yolunu, caddesini, havaalanını karış karış gezen Esgin, Bursa’nın geleceği ile ilgili kısa ve orta vadeli bütün projeleri Ankara’da takip ederek, alışmadığımız belki de yıllarca hep beklediğimiz bir milletvekili profili çizerek Bursa siyasi tarihine ismini kazımaktadır.

Geçtiğimiz günlerde yaptığımız bir sohbette, ‘Ağır Ağabey’ modelinin Bursa’ya uymadığını ama ısrarla sürdürüldüğünü ve Bursa’nın hizmet fakiri olduğunu söylediğimde bana “Siz ağabeylerin yerini biz kardeşler aldık ve merak etme hizmet bayrağını istediğiniz yere taşıyacağız” demişti.

Gerçekten de uzman doktor titizliği ile Bursa’nın bütün dertleri ile uğraşan, çözüm üretmeye gayret eden Mustafa Esgin, Bursa kamuoyunda bütün hemşerilerinin saygısını ve sevgisini kazandı.

Ağzından hayali ve afaki tek bir kelime çıkmadan, Gebze–Bursa–İzmir karayolunun bütün etaplarını, Orhaneli tünelinin delinmesini santim santim takip ediyor. Yenişehir Havaalanı’nın en verimli ve aktif bir şekilde işletilmesi için bütün aktarmaları dikkatle balans edip 30 dakika 90 dakika arası bekleme süreleri ile Ankara üzerinden bütün illere hava ulaşımı sağlanmasını gerçekleştirdi.

Bunların bilgi, veri, koordine ile ve sabırla takip edilerek sonuç alınacak işler olduğunu ifade ederek bu sürecin parçalanarak, bölünerek nihai hedef olan Yenişehir Havaalanı’nın direkt uçuşlara ulaşmasını engellediğini söyledi.

Bütün havaalanları bizimdir. Sabiha Gökçen’e kim inecek derken, bugün iniş kalkış için sıra bekleyen uçakların olduğunu biliyoruz, yakın zamanda Yenişehir Havaalanı’nın yıldızının parlayacağına eminim.

Otoyolun 2019’da, YHT’nin ise 2020’de Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının en değerli hediyesi olacağını söyleyen Esgin, “Biz sembolik törenlerle değil dev yatırımların açılışı ile bayramları kutlamak düşüncesindeyiz” dedi.

Sağlık yatırımlarının an itibariyle bitme noktasında olduğunu ve aslında sadece Bursa’ya değil, Güney Marmara’ya hizmet veren sağlık tesislerinin açılarak hizmetin rahatlayacağı sözünü verdi.

Bu arada Bursa’nın çok yakında Diş Hekimliği Fakültesi’ne kavuşacağını müjdeledi.

Bursa’da mahalle ziyaretlerini de eksik etmeyen Esgin’e bu tempo ne kadar sürecek diye sordum. Aldığım cevap manşetlikti.

“Ben Bursa’ya borcumu ödüyorum. Siyaseti bir meslek olarak görmüyorum. Bir dönem işimi en iyi şekilde yaparım. Nöbetim bittiğinde dönüp işime bakarım” dedi.

Her şeyi konuşurken, Bursa’da turizmi eksik bırakamazdık. Bursa’nın bendeki adı ‘Turizmde geçmişini arayan şehir’dir…

Bursa’da yok yoktur ama her şey o kadar çoktur ki; kıymet bilmezlik hücrelerimize kadar işlemiştir.

Kaplıcanın adı Bursa idi bitti.

Kış ve dağ turizminin adı Bursa idi bitti.

Tarih, huzur ve sağlık turizminin adı Bursa idi bitti dedim.

“Bitmedi, Bursa yerinde duruyor ortak akıl ile tozunu alacağız ve tek elden yönetilen bir operasyonla turizm hak ettiği yeri alacaktır” dedi.

Geçen hafta Turizm Bakanı Bursa’da idi. BTSO salonlarından Uludağ’a don biçilir mi dedim. “Haklısın ama bilmediğin şey Sayın Bakan’ın turizmci olduğu ve sektöre ilk adımını Uludağ’da attığı” dedi. Gerçi Bakan’ın geleceğini öğrenince İznik ve Uludağ’ın programa eklenmesini istediğini yoğun programın buna izin vermediğini söyledi. Ancak Bakan’ın Uludağ’daki çok başlılığın sorunlar yarattığını bildiğini, Çanakkale ve Kapadokya gibi alan başkanlığı kurularak kararları kendimizin alacağı, bakanlıkların destek olacağı bir yapıya kavuşturma çalışmasının yapıldığının altını çizdi.

Bursa’daki çalışmalarını öncelikle Bursa İl Başkanı Ayhan Salman ve milletvekili arkadaşları ile istişare ederek programladığını anlatan Mustafa Esgin gibi bütün vekillerimizin Bursa için çalışmasını diliyorum. İnsan ömrü siyasi yaşam ile bitmeden devam ederken, makamların saygınlığı ancak böyle anlam kazanıyor.