Dünya tarihinin akışını değiştiren İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümü idi dün.

Fatih Sultan Mehmet tarafından 29 Mayıs 1453'te, 'aşılamaz' denen surlar aşılmış ve dünyada altın harflerle bir tarih yazıldı.

Vatan için, bayrak için, ezan için, istiklal için, istikbal için imanla ve inançla inandılar ve başardılar.

Koronavirüs ile ülke olarak tanışmamızın 81. günü.

Dünyayı saran ve derinden sarsan asrın illeti yeni tip koronavirüs malum her şeyi ve herkesi etkiledi.

Diğer yıllara göre kısıtlı ve tedbirli şartlarda kutlanan fetih yıldönümünde Ayasofya'da okunan Fetih suresi ve Fetih duası ile gönüller bir kez daha fetih oldu çok şükür.

Kur’ân-ı Kerim’in 48.suresi olan Fetih suresinin 1 ayetin meali:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

1.Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik.

Fetih süresi içinde İslam’ın elde edeceği fetih, başarı ve zaferden bahsedildiği için Fetih adını alan bu süre, hicretin altıncı yılında Hudeybiye Antlaşması dönüşünde Mekke ile Medine arasında inmiş ve Medine’de inen surelerden sayılmıştır.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.); "Konstantiniyye mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel asker!" diye asırlar önce bu müjdeyi vermiş.
Bu müjdeye nail olabilmek, ne büyük şan ve şereftir.

Bu fetih sıradan bir fetih değildir.

Bir çağın kapanışı, bir çağın da başlangıcıdır.

1453 öncesi ve sonrası verilen her mücadeleyi okumamız, anlamamız ve yad etmemiz gerekiyor.

Bizim geçmişimiz köklü bir tarihe sahiptir. Şanlı tarihi mirasa canla başla sahip çıkmak ve yaşatmak herkesin milli görevidir.

1071 Malazgirt Zaferi
1299 Osmanlı Kuruluşu
1453 İstanbul’un Fethi 
1915
 Çanakkale Zaferi

1922 30 Ağustos Zaferi
1923 Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu 

Tarihimizin en muhteşem zaferlerinden biridir İstanbul fethi.
Fatih Sultan Mehmet’in dehasıgeleceğimizin bekası için nesillerden nesillere anlatarak, yazarak, okuyarak, yaşayarak ve yaşatarak o ruhu gelecek nesillere aktarmamız lazım.
Fatih Sultan Mehmet; dehası, hoşgörüsü, adaleti ve idareciliği ile dünyaya örnek olmuştur.
Farklı inançlar, farklı renkler, farklı kültürler, farklı ibadethaneler, farklı düşünceler ile insanların bir arada güven ve mutluluk içinde yaşadığı güçlü bir ülke yapmıştır.

Şair Arif Nihat Asya’nın ‘Fetih Marşı’ şiirini bir kez daha okuyalım.

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek.

Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden.
Senin de destanını okuyalım ezberden.
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden.

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın.
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini.

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bu kitaplar Fatih’tir, Selim’dir, Süleyman’dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan’dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın;
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan,
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan. 

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın.

Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte güçlü Türkiye olacağız.

Gönülleri fetheden Fatih Sultan Mehmet Han ve şanlı ordusunu ve tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.

Mekânları cennet, ruhları şad olsun.