Biz gazeteciler hemen hemen her konu hakkında haber yapıyor ve vatandaşı bilgilendiriyoruz…

Mevcut sıkıntıları dile getiriyoruz, çözümü için takipte kalıyoruz.

Yazılan haberle bir bebeğin ameliyat parası karşılanıyor, gariban bir ihtiyara yuva bulunup, kaybolan zihinsel engelli bir vatandaş ailesine kavuşturuluyor belki de.

İşte böyle güzel durumlarda bizler derin bir ‘oh!..’ çekiyoruz ve görevimizin amacına ulaşmasından dolayı gönül rahatlığıyla kafamızı yastığımıza koyabiliyoruz…

Peki, bizim sıkıntılarımızı kim gündeme getirecek?

Gazetecilik bölümünü okumuş ve asgari ücretle hayata tutunmaya çalışan arkadaşımız o kadar çok ki!

..Ve çoğu işsiz!

Bu mesleğe gönül vermiş olan alaylı arkadaşlarımızın karşılaştığı zorluklar da çok fazla…

Alaylı ya da eğitimli… Her neyse!..

Meslektaşlarımızın problemleri o kadar fazla ki… Yaşadıkları ekonomik zorluklar canlarından çok sevdikleri mesleklerini yapmalarına mani olabiliyor kimi zaman…

20-30 senelik gazeteci abi ve ablalarımızın ekonomik zorluk yaşıyor olmaları gerçekten büyük bir utanç!

..Ve birçok meslektaşımın ek iş yaptığını duyuyorum…

Gönül ister ki yetkililer basın mensupları için güzel bir adım atsın… Çalışmalar vardır belki de…

Gazeteciler bu ülkenin gören gözleridir saygı değer vatandaşlar!

Çoğunuz ‘Gazeteciyim’ dediğimizde surat ekşitseniz de.

Size de kızamıyorum aslında… İzlediğiniz dizilerde parayla haber yapan, şantajcı insanlar olarak gösteriliyor basın mensupları!

Boğazımızdan geçen bir lokma ekmeğe şükrediyoruz biz ancak bir haber kolay yazılmıyor ve basın mensupları değer görmek istiyor.

Biz vatandaşın, politikacının, bilim insanının, sanatçının sesiyiz…

Ne güzel söylemiş Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK: “Basın, milletin müşterek sesidir.”

Not: Bu yazıyı yazma nedenim işsiz bir gazeteci arkadaşımın gözyaşlarıdır…