Aslında hepimizin bir randevusu var ertelediği… Adına yalnızlık denilen, aslında kişinin kendisiyle baş başa geçirdiği vakti ertelediği bir gün var. Her tek kalışımızda, hemen bir görüşme ayarladık. Ne zamandır Ahmet, Mehmet'le, Fatma, Ayşe ile görüşmemiştik. Hemen onunla doldurduk vakti. Ya da annen, baban bir şey istemişti; onu görev bildin. Hemen onu koydun ilk boş kalışına. 

  Kimse şikâyetçi değil senden. Annen baban için ideal bir evlat oldun hep. Hep iyi bir eş oldun, iyi bir de anne ya da baba. İyi bir arkadaş!..

  Etrafındaki herkes memnunken senden, seni huzursuz eden bir neden varsa, memnun edemediğin kendinsindir belki de. Hep ertelediğin, konuşurken bile dinlemediğin kendin. 

   Yetişkinlerin çocuk olarak görüp, anlattıklarını dinlemediği, karşısına alıp bir konu hakkında konuşamayacağını düşündüğü, kenara bırakılan küçük adam, küçük kadınlardık sanki. İçimizdeki şahsa hiç vakit ayırmadık. O konuşurken televizyon izledik. Kendimize görev bildiğimiz insanları memnun etmekle meşguldük. 

  Anne ve babanın sana ne sağladığına, ne kadar senin için fedakârlık yaptığına bakmadı. Onun için seni dünyaya getirmiş olması, zaten bundan sonraki tüm hayatını onların istediği gibi geçirmene yetecek derecede bir nimetti. Onların istediği işte çalışırsan iyisin. Onların istediği bölümü okursan iyisin. Kendi istediğin şeyleri dile getirdiğinde ise hep boş işlerle uğraşan sensin. Sana arkasını dönerler ki senin kendi yapabileceğine olan inancın kırılsın, onların istediği kişi ol! 

  "Aslında senden bir profesör olur oğlum, kızım ama biz bunu istemiyoruz. Yaşlandığımızda bize bak; yanımızda ol diye öğretmen olman yeterli. Başka memleketten biriyle de evlenme, uzağa gitmen gerekir. Hep yanımızda olabileceğin, bilmem kimin çocuğu uygun evlenmen için. Uzaklarda olursan bize bakamazsın" diyemezler ama istekler hep bu gibi nedenlerden dolayı böyledir. Ne olacağına karar verirken sen değilsindir düşünülen. Kendileri için alınmıştır her karar.

  Kardeşlerin için her dar anında idare edebilen kişi olmuşsan iyi bir kardeşsin. "Benim de gelirim üzerinden kurduğum planım var, bu ay sizi idare edemem. Sizi idare ettikçe bu planımı erteliyorum ve sıkıntıya giriyorum" dediğin gün senden kötüsü yoksa… Artık durum menfaat ilişkisine dönmüş demektir.

  Eğer ki sen bir beklentiye girmemişsen, kendi kendine yetebilmişsen, herkesin istediği kişi olmak için yorulma artık. Sen kendine yetebiliyorsan, herkesin de kendine yetebilecek gücü vardır demektir. 

  Bırak sevmesinler seni, bu zamana kadar yaptıkların için sevenler. Durum menfaat ilişkisine dönmüşse zaten hep verdikçe sevileceksin. Bu senden götürecek, senden seni eksiltecek. Sen hep kocaman bir ailen var zannedeceksin, bir kere istediklerini yapmaya gücün kalmadığında, günden güne eksildiğini göreceksin. 

  Başkalarının, senin amaçların, hedeflerin, çıkarların uğruna yaşamasını istememişsen, başkası için de yaşama!

  Bugün ertelediğin randevuya yetiş. Bugün kendinle buluş. Götüreceği ne varsa korkmadan, kim olmak, ne yapmak istiyorsun? Dertleş kendinle!.. Hayal ettiğin ne varsa başarabilirsin. Unutma!.. Senin, seni eksilten kişilere ihtiyacın yok. Senin, herkesten fazla sana güç katan “kendine” ihtiyacın var.