31 Mart 2019 yerel seçimlerine 3 gün kaldı.

Artık geri sayım başladı.

Herkes eteğindeki taşları döktü.

Son viraja girdik artık son mitingler yapılıyor.

Sosyal medya tanıtımları tam gaz devam ediyor.

Gazetelere son demeçler son açıklamalar geliyor.

Televizyonlar da artık son programlarda verecekleri mesaj için yarış halindeler.

Diyeceklerini dediler.

Vaatlerini sıraladılar.

Projelerini açıkladılar.

Cumartesi günü saat 18.00’de seçim propagandaları sona erecek.

Sahneye çıkan adaylar susacak seçmen oyu ile konuşacak.

Pazar günü de nasip olursa hepimiz gidip vatandaşlık görevimizi yapacağız.

Sandıkta seçimimizi yapacağız.

Adaylar içerisinden seçilecek başkanlar da seçim sonuçları kesinleşip mazbatalarını alacak ve artık icraatları ile konuşacak.

Verdikleri o süslü ve güzel projelerini hayata geçirecekler.

Yerel seçimler hep önemli olmuştur.

Yetkileri, bütçeleri, imkânları ve verecekleri hizmet açısından çok önemli…

Yeri gelir emanet edilen belde, ilçe ya da ili bir belediye başkanı rezil de eder vezir de eder.

İşin ehli ve güvenilir olması Hakk için halka hizmet edenleri seçmemiz geleceğimiz açısından çok önemli.

24 Haziran 2018’de yapılan seçimle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmiş olduk.

24 Haziran seçimlerinde yapılan ittifaklar benzer bir şekilde 31 Mart yerel seçimleri için de yapıldı.

Dolayısıyla yerel seçimlere ilk defa ittifak formülü ile giriyoruz.

Hem bu açıdan hem de yerel yönetimlerin gücü, etkisi ve çıkacak sonuçlar açısından büyük önem arz ediyor.

Görülen ya da beklen o ki, bazı yerlerde daha önce kazandığı yerde kazanamama, kazanamadığı yerde kazanma şansı olacaktır siyasi partilerin.

Aday olanlara sormaya gerek yok maşallah hepsi seçimi sandığa gitmeden kazandı.

Hepsine göre işlem tamam.

Yüzde 10 bile alamayacak adaylar da aynı inançtalar ya da öyle gözüküyorlar.

Öyle inanmışlar biz de saygı duyuyoruz.

Cumhur İttifakı’nın sandıktan hem sayısal hem de oransal olarak birinci çıkacağı büyük olasılık.

Tabii kesin sonuçları hep beraber halkın iradesinin sandığa yansımasıyla oyların sayılmasından sonra göreceğiz...

Bu bir demokrasi yarışı ve şölenidir.

Kalp kırmadan, kavgasız ve olaysız bir seçim olması hepimizin ortak isteği ve arzusu.

Seçimler gelir ve geçer.

Artık herkesin işine bakması gerekiyor.

Kaliteli ürün ve hizmet için, kendi geçimimizi sağlamak ve de ülkenin daha çok kalkınması için canla başla çalışmamız gerekiyor.

Ülkemiz her türlü zenginliğe ve imkâna sahiptir.

Yeter ki bu zenginliğimizin kıymetini bilelim mantıklı ve yasal bir şekilde düşünüp icraata geçelim.

Toprağı, tohumu, tarımı, turizmi, teknolojisi ve tarihi yeniden yepyeni bir sayfa açarak geçmişimiz ile geleceğimiz arasında bir gönül köprüsü kurarsak geleceğimize daha temiz bir pencereden bakabiliriz.

Atalarımız ne yapmış, bugün biz ne yapıyoruz, gelecekte neler yapılacak bunları birleştirerek geçmişten ders çıkararak geleceğimize daha emin adımlara koşarız.

Türkiye’yi sevenler olduğu kadar sevmeyenler de var.

Gelişmemizi istemeyenler her daim olmuş ve olmaya da devam edecek.

Onlar kendilerine yakışanı yapıyor.

Bizler de bize düşeni yapmalıyız.

Cennet vatanımızın tapusu için çok bedeller ödendi. Çok canlar feda edildi.

Unutmayalım, BAŞKA TÜRKİYE YOK…

‘Her insan seçiminde özgürdür fakat her seçimin de bir bedeli vardır.’

O bedeli düşünerek 31 Mart'ta gerekeni yapalım...