Transferi zamanında bitirmez, transfer ettiklerini hazırlık döneminde getirmezsen,böyle maçlarda sadece  gol yememe mücadelesi verirsin; rakibe baskı kuramazsın, güzel futbol yerine boğuşursun,sadece rakibi durdurmaya çalışırsın!  Mücadele olarak değil, ama pas yüzdesi, hücum zenginliği,  bakımından ezildik. Maç boyunca  sadece rakip kaleye 4 şut atabilmemiz zaten her şeyi açıklıyor.  Santraforsuz, kanatsız, seyircisiz bu kadar.

Güzel taraf; bu sene takıma ruh gelmiş. Golden sonra Delarge’nin, armayı  herkesin gözüne sokup Bursa diye haykırması gelecek adına iyi işaretler.

Beşiktaş geçen sezon; sağ ve sol bekleri ısrarla ileri çıkarıp, takımın serbest toplarda ve rakip ataklardaki kilit ismi Atiba’yı da ön libero da savunma için kontrolör oynatıp,forvetlerinin arkasına,Oğuzhan ve Talisca’yı topla sokarak şampiyon oldu.

Antrenör Le Guen  bu sistemi  Agu ve Badu’yla bozdu. Bu iki oyuncumuz Beşiktaş’ın sistemine çomak soktu. Verilen  görevi çok iyi başardılar.  Agu ve Badu  disiplinden 90 dakika  kopmadılar,üretemeseler de rakibe müthiş baskı yaptılar, boş  alan bırakmadılar. Rakip her zaman karşısında iki bazen üç Bursasporlu ile karşı karşıya kaldı. Bu iyiye işaret. Beşiktaş kenarlardan oynamak zorundaydı.Kenarlarda dalga dalga gelen ataklarda Barış ve Aziz  zorlandı, çok boğuştu. Delarge ve Stancu yardımlarına geldiği zamanlarda başarılı oldular. Savunmamızda Titi ve Ekongortadan açık vermemiş oldu.

Sadece hesapta olmayan yan toplar, puan almamızı engeldi.

İki korner ve yenilen iki gol. Bence Harun hatalıydı. Köşe vuruşlarında  alan ve adam savunmasında takımını yönlendiremedi. Kurtardığı yüzde yüzlük  iki pozisyonun anlamı kalmadı!

Bursaspor'da  maçın en iyisi sağ bek Barış Yardımcı’ydı.Attığımız  golde atağı başlatan isimdi.  Girdiği 9 ikili mücadelenin 7 tanesini kazanıp 2 isabetli orta yapan tek oyuncumuz oldu.Batalla bugün yine çok koştu ve yoruldu. Rakip kaleye uzak kaldı. Etkisizdi.Ekoko çabuk ve özgüveni yüksek bir oyuncu.Seyircinin sevgilisi olur.

Attığımız gol öncesi Barış  tarafındanatılan topa koşmayan Deniz’e(koşsaydı ofsayt olacaktı) ilk kez kızmadım! Stancu her hafta  daha iyiye gidiyor.Delarge’nin golcülüğü, kendisini vazgeçilmezlerden yapabilir. Bu hafta da boş geçmedi.

Güzel, özel ve kaliteli bir Bursaspor’u izleme vakti yaklaşıyor.

Mücadele var puan yok!

Acaba puan olur mu? diye  ümitlendiğimiz, seyircimizin alınmadığı maçta,  disiplinden kopmayan takımımız, üst düzeyde tempoya ayak uydursa da  ezeli rakibimiz karşısında puan alamadı. Kadro kalitemiz Beşiktaş karşısında sırıttı.Oyuncu kalitesi yüksek takımlara karşı  sadece mücadele etmek yetmiyor.

Geçen senenin şampiyonu olan BJK, oyun sistemini  oturtmuş. Ataklara  ezbere çıkıyorlar.Statta  hibrit  çim ve üzerinde Quaresma denen şaklaban’a Şenol Güneş  nasıl sabrediyor?! Niyeti takım oyunu değil  şahsi zevkini tatmin etmek! Tam bir şovmen!

Takımımızın  üçüncü bölgede  top tutup adam eksilten oyuncuya sahip olmaması puansız dönmemizin sebebiydi. Takımımızsavunmadan pasla çıkamadığından Badu ve Batalla hücuma destek veremedi.Top alamadılaroyun düzenimizbozuldu .Hücumda sıkıntılar yaşadık.  Topu ilerde tutacak adambulamazsak  orta sahadaki adamların ciğerleri iflas eder! Boğuş boğuş nereye kadar!  Bursasporlu oyuncularımız  müthiş savaştı.  Ancak! Puan;  Topu  rakip kalenin üç direk içinden, rakibinden daha çok gönderene veriliyor.

Aziz Behiç, Quaresma karşısında çok kötüydü.Batalla  tutuk. Barış sahanın yıldızıydı. Rakibine ikili mücadelelerde üstünlük kurdu. İsabetli orta yapan tek oyuncumuzdu. Ekoko,  çok teknik ve topa hükmeden bir oyuncu .Delarge yine boş geçmedi.

Sağ ve sol beklerimiz hücuma destek vermekte zorlandı. Çünkü rakipleriyle  boğuşmaktan ileri çıkmaya fırsatları olmadı!.Bursaspor’un bu görüntüsü ile  geçen sene ki travmayı tamamen atlatmış görünüyor. Bu çok olumlu gelişme.

Harun yediğimiz gollerden sorumluydu. Hata yaptı. Ceza alanında onun sözü geçer, görevleri o verir. Uzun boylu oyuncularımızın adam paylaşımındaki hatası, kale sahası içinde  rakibe kafa vurdurması  puansız dönmemize sebep oldu. Hele ikinci golde  kurtardığı pozisyon sonrası resim çektirir gibi yerde kalıp, kalkamaması golü yememize neden oldu.Şanssız ve basit hatalardan goller yedik.Şu takımı lig başlamadan kamp döneminde kurabilseydik  3 maçta  9 puan yapmak işten bile değildi.Maçı genelde az hata ile yöneten hakem Mete Kalkavan'ın son dakikalarda ürettiği ustaca faullerle BJK’nin  nefes almasını sağlaması sinsice  yapılmış destekti!.

İki İstanbul deplasmanı bir içerde üç maçta üç puan. Başlangıç için iyi. 17 tane içerde oynanacak maçta üç puan alsak 51 puan eder….İşte ilk beş!!!

Ben şimdiye kadar üç maçta da  sistemli oynamaya çalışan takımımızın başarısı  için sabırla bekleyeceğim.

Milli maçlar nedeniyle verilecek aradan sonra da takım istenilen düzeyde iyi sonuçlar getirmezse,  sıkıntı o zaman başlar.