Geçen hafta birileri yine durup dururken “Şanghay beşlisini” gündeme getirdi.

Her ne kadar buna sebep olarak AB’nin tutumuna karşı yapılan bir hamle olarak gösterilmeye çalışılsa da, gerçek sebep daha önce bir çok defa yapıldığı gibi iktidarı sıkıştıran  konularda gündemi değiştirmekti.

Yoksa “Şanghay“ konusunu göndeme getiren de çok net biliyor ki böyle bir şeyin asla mümkün olamayacağını.

Bu söylemler sadece tribünlere oynamaktan başka bir şey değildir.

Nitekim bu gün bakıldığında bu konu birden bire gündemden kalktı gitti.

Ama asıl  burada bu konuyu ciddi ciddi sanki böyle olasılık mümkünmüş gibi tartışan kelli felli siyaset bilimcilerinin yaklaşımlarını anlamak mümkün değildir.

Bizim şu an için maalesef dış politikada kendi yönümüzü tayin edecek durumumuz yoktur.

Bunun oması için belli şartların olması lazım ki, şu andaki konjoktürde böyle bir durumunuz yoktur.

Nedir?

Ülkemiz açısından farklı seçenekler ve ortaklıklar  ancak tek bir şartla mümkün olabilir.

Bunun yolu da  sizin güçlü, tam bağımsız bir devlet omanızdan geçmekte.

Bilim, teknoloji ve sanayiniz ile tam bağımsız olduğunuzda kendi politikalarımızı kendimiz tayin edebiliriz.

Bu şartlar olmadan bu  söz sahibi ülkelerin arasında yer almanız mümkün değildir.

Ekonomik ve askeri açıdan bağımsız olmadığınız sürece politik bağımsızlığınız da olamaz.

Bu kadar basit bir denklem ortadayken “Şanghay beşlisine” üyelik sanki mümkünmüş gibi çanak tutmak eyyamcılıktan başka bir şey değildir.

Kaldı ki Ülkemizin stratejik konumundan dolayı bu kadar radikal eksen sapmasına kimse izin vermez.

“Şanghay beşlisi” benzeri işbirlikleri hele eksen kayması veya farklı stratejik ortaklıklar gibi konular  hiç mümkün değildir.

On yıllardan beri ABD ve çok daha öncesinden İngilizler bünyemize çok fazla nüfus etmişlerdir.

Her alanda onların izleri vardır.

Sinir uçlarımız adeta onların kontrolünde .

Bunun dışında, etkin pozisyonlarda bulunan ve  dünyayı yöneten  bazı örgütlerle  sıkı işbirliği içinde  olan çok fazla  kişiler var.

Sizin şu an için ABD’nin onaylamadığı herhangi bir adım atmanız mümkün değildir.

Sizin onların bilgileri dışında herhangi bir girişimde bulunmanızı engellemek için de ellerinde çok fazla enstruman mevcut. 

Bu günlerde aktüel olduğu için söyleyelim:

Adamlar sadece son günlerde artış eğiliminde olan dövizin bu artışını devam ettirmeleri bile ki, bunu çok kolay başarabilecek potansiyele sahipler, sizin bütün denglelerinizi,önce ekonomik ve akabinde kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak toplumsal olaylarla, darmadağın etmeleri için yeterli olacaktır.

Bunun dışında, karar vericilerin yakınlarına zarar vermek dahi ,çok daha radikal yöntemlere başvurmaktan da kaçınmayacaklardır.

Nasıl ki bir kaç ay önce Rusya ile bahar havaları eserken ve birçok siyaset ve dış politika analizcisi bu ilişkilerin çok farklı yerlere gideceğini iddiasında bulunurken biz de bu ilişkilerin sıradan ticari ilişkilerin dışına çıkamayacağını söylediğimiz gibi bu “Şanghay beşlisi” meselesini de ütopyadan başka bir şey olamayacağını söylüyoruz.

Diğer yandan ülkemizin de artık yol ayırımına geldiği  bir gerçektir.

Her ne kadar kısa vadede henüz kendi yönünü tayin edecek güce sahip olmasak da orta ve uzun vadede bunun planlamaları yapılmalıdır.