Yıllarını futbol sevdasına vermiş olarak futbola ayrı bir tutkum var ama artık sahalarda futbol değil tuluat tiyatrosu oynanıyor...

Eskiden maçlarda statlar tıklım tıklım dolardı. Tribünde yerini alamayanlar ise kahvehane ve kafeleri doldururdu.

Ya bugün...

İnsanlar artık futbol izlemekten soğudu. Çünkü sahalarda futbol değil tiyatro oynanıyor.

Tiyatronun esas oğlanı ise VAR...

VAR mı yok mu o da belli değil aslında...

İstanbul'da üç büyük emek hırsızı vardı...

Şimdi 4.'sü geliyor...

Taraftar sayısı 100'ü geçmeyen Başakşehir'i şampiyon yapmak için VAR güçleriyle uğraşıyorlar. Bu işin arkasında kimlerin olduğunu bilse bilse Aziz Yıldırım bilir. O da artık köşesine yollanınca geriye tek ihtimal kaldı. Dedikoduların efsane mi gerçek mi olduğunu sene sonu anlayacağız...

Katarlı futbol simsarları bakalım Başakşehir için kesenin ağzını hangi rakamla açacaklar...

                               ***

Oturuyoruz televizyon karşısında maç izlemek niyetiyle ama bir türlü ekranda maç mücadele ruhu değil Karagöz ile Hacivat’a dua okutacak bir şaheser (!) dram mı desem, trajedi mi desem bir oyun VAR...

Maç öncesi İstiklal Marşı okunuyor, maalesef 'Korkma' diyecek hakemlerin dışında 3 tane futbolcu göremiyoruz...

Hele lakabı Cimbom adı Galatasaray olan 'imparator Fatihan'ın yönettiği takımda ise hiç yok...

Kendisiyle yüz yüze gelirsem bir gün Türk gençliğinin iki eli yakanda bil hocam diyeceğim haberiniz olsun...

Soruyorum şimdi bu kadar yabancıyla sözde Avrupa’da iyi olacaktık...

Bırakın iyi olmayı turnuvalarda son 16'yı bile göremiyoruz...

Milli takım açısından baktığımızda ise yandı gülüm keten helva o daha da berbat...

Hâlâ Şenol Güneş'in 17 yıl önceki dünya üçüncülüğüyle kendimizi avutuyoruz...

Şimdi VAR demeye kalksam...

Kesin sus be adam diye kulaklarımın çınlayacağını çok iyi biliyorum...

O yüzden kısa kesip VAR'ını yoğunu diyerek gerisini taraftara bırakıyorum...

Adalet dağıtacakken adaleti temelinden sarsan hakem hocalarımızın da gözlerinden öpüyorum...

Şimdi Tüpçü Demirören güya ahlaklı bir davranış yaptı... Yesinler onun ahlakını...

Haziran ayında yapılacak seçim için bence en uygun isim Haluk Ulusoy'dur...

Nedenini öğrenmek isteyen Google Amca'ya sorsun...

Başarılarını size özetlesin...

Sakın Karadenizli torpili yaptığımı sanmayın...

Kendisini yakinen tanırım ve otoriter kimliğini bilirim...

Futbola olan sevdasını tartışmaya bile açmam...

Bu kaos döneminde bazı tıfıl isimler dolanıyor ama bence tecrübeyi konuşturup Ulusoy'u başa getirmek futbolumuz için güzel bir reçete olur...