Bursa denilince akla gelen pek çok avantajın iyi kullanılmadığı ve yeterince pazarlanamadığı hepimizin malumu... Değerlerimizden biri de sağlık turizmi için çok uygun şartlar olmasına rağmen istenen düzeye maalesef gelmedi. İşte bu eksikliği gidermek adına kısa adı BUSAT olan Bursa Sağlık Turizmi Derneği 2011 yılında kuruldu.

Bursa’nın birçok alanda olması gerektiği gibi sağlık turizmi açısından da kesinlikle hem uluslararası hem de iç turizmde çok iyi pay alması gerekiyor.

Cuma günü Bursa’da düzenlenen ‘Bursa Sağlık Turizmi Çalıştayı’na  ‘agazete’ adına biz de katıldık.

Organizasyon; Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Bursa Sağlık Turizmi Derneği (BUSAT) ve Türkiye Sağlık Turizmi Federasyonu (TURSAF) imzası taşıyordu.

Bu üçlü, Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyelinin tanıtılması ve sağlık turizmi gelirlerinin artırılması hedefiyle harekete geçti.

Bursa Sağlık Turizmi Çalıştayı’nda konuşan BUSAT Başkanı Uzm. Dr. Serbülent Orhaner, sağlık turizminin ülke gündemine taşındığını ifade etti ve sağlık turizmine 2013 yılından beri başlayan devlet projelerinin önemine dikkat çekti.

Bursa Sağlık Turizmi Derneği Kurucu Başkanı Op. Dr. Mustafa Esgin, Bursa’nın tarihinde sağlığın önemli bir yeri olduğunun altını çizdi ve “Bundan yıllar önce sağlık turizmini ilk gündeme getirdiğimizde birileri bunu fantastik bir konu olarak görmüştü. 2 yıldır sağlık turizminin bir ülke politikası olarak 10. Kalkınma Planı’na ve 2023 hedeflerine girdiğini sevinerek takip etmekteyiz. 100 milyar dolar ticari hacme ulaşmış bu sektör hiçbir şekilde yadsınamamaktadır" derken, konuklara “150 metre uzaklıkta Kanuni Sultan Süleyman’ın tedavi olduğu şehre misafir oldunuz. Toplantıyı yapmış olduğumuz bu otel yani Çelik Palas Otel de Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından yapımı emredilen bir termal oteldir” hatırlatmasında bulundu.

Konuşmacılar arasında yer alan Bursa Vali Yardımcısı Yunus Fatih Kadiroğlu ise “Bursa’nın bir turizm kenti olduğunu biliyoruz ancak aynı zamanda sağlık turizmi kenti olmasını da amaçlıyoruz. Bursa’da bu potansiyel zaten var. Şehrimizin sağlık turizminde hak ettiği yeri bulacağına inanıyorum” temennisini dile getirdi.

Herkes kendi sektörünü uzman olduğu konuda kendine dert edinirse aşılmayacak engel yoktur.

Geç kalındı denilebilir ama 'Zararın neresinden dönülse kârdır' demiştir atalarımız.

Sağlık turizmi Bursa’nın olmazsa olmazlarının içindedir, merkezi iktidar ve yerel iktidar siyaset gözetmeksizin şehrin dinamikleriyle bir araya gelip bu konuda şehre yakışır adımları atmalıdır... Özetle herkes kendine düşüni yaparsa hak ettiğimiz turizm gelirlerinde başarıyı yakalarız.

Sağlık turizmi için var olan değerlerimizi doğru yerde doğru pazarlamakla zirve yapabiliriz.

Bunun için en iyi reçeteyi yazmakla değil, en iyi reçeteyi uygulamakla sonuç alabiliriz.