Ramazan ayında yokuş aşağı günler başladı... Bugün dahil 13 gün daha orucumuz var... 
Allah seneye de buluşmayı nasip etsin diye şimdiden duamızı yapalım.
Gazetemizin ikinci sayfasında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın desteği ve Bursa Müftülüğü'nün katkılarıyla Ramazan sayfamız yayınlanıyor.
Bu yazıları okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Kırkambar'daki ibretlik hikayeleri hayatın her kesitine uyarlayabilirsiniz...
Bir ayet, bir dua, bir hadis gönlümüzün pınarlarına vicdan yolunun yağmurlarını akıtıyor sanki...
Hele öneriler kısmında kelimeleri çok küçük, etkisi ise dünya ötesi cümleler beni cidden mest ediyor.
Yunus'un penceresinden yansıyan dizeleri okuyup da gönlü hâlâ fesatlıkla doluysa bir insanın söyleyecek fazla bir söz yok...
İlmihal bilgileri çağımızda hortlayan rahatsızlıklar konusunda İslam'ın verdiği ruhsatları pek güzel anlatıyor... 
Ve ana konu manşette Ramazan'ın ulviliğinin yanı sıra yine imanı kuvvetlendirecek, insan olmanın lezzetini daha da arttıracak konular sade bir dille anlatılıyor...
Velhasılı kelam okuyun ve okutun agazete ramazan sayfasını...
 
***
Ramazan ayı dedik ya maneviyat ikliminin zirve yaptığı bir mübarek günler topluluğu... O sıcakları hissetmiyorsunuz bile karnınız açken...
Diğer günler kendinizi en yakın lokantaya atmak için verdiğiniz çabayı bu ayda unutuyorsunuz ve Allah rızası için midenizi boş bırakırken orucu sadece midemize tutturmuyoruz tabii ki... 
Nefisle mücadele işte burada başlıyor, orucu gözlere de, kalbinize de tutturabilmek...
Benim size bu konuda acizane önerim olacak. Cenaze namazları...
Cenaze namazlarına mutlaka katılın...
Ölümün acısını hissetmek, dünya ile ilişkiyi kesmede oldukça etkili...
Önceki gün benim yakınım olmadığı halde bir cenaze namazına katıldım...
Hoca Efendi diyor ki, önce merhumla dünyalık hakları konusunda helalleşelim...
Helalleşmek çok önemli...
Yaradanımız diyor ya, ‘Benim karşıma kul hakkıyla gelmeyin’...
İşte o derin mevzu...
Belki dün torunlarıyla şen şakrak sohbet eden, iftar açan, aynı sofrayı paylaştığı sevenleri şimdi gözyaşı döküyor ardından... 
Yani en büyük hayati gerçek arıyorsan adı ölümdür...
Ölümden öte hakikat arayan yanılır...
Hazreti Ömer, hizmetçisine her gün ölümü hatırlat bana demiş...
Ve günlerden bir gün artık hatırlatma demiş...
Hizmetçi acaba bir kusur mu işledim dediğinde...
Hazreti Ömer, saçına düşen akları göstererek,  "Ölümü hatırlamak için artık her sabah aynaya bakmam yeterli" demiş...
Ne mutlu ölümü hatırlayıp, ona göre yaşayanlara..