Covid-19 dünyanın dört bir yanında malum!

Artan vakalar ve ölümler, haber programlarını izlemek için TV kumandasını eline alan her insanda korku filmi etkisi yaratıyor şüphesiz ki...

7’den 70’e herkes etkilendi maalesef bu illetten; eğitim, ekonomi, tıp dünyası vs.

Çocuklar için onlarca uzman basın aracılığıyla bilgilendirdi aileleri bu süreçte. “Evde çocuğunuz için yararlı ne yapabilirsiniz?” sorusu soruldu ve küçük yaştaki evlatlarımız birbirinden eğlenceli etkinliklerle psikolojilerini sağlamlaştırmak adına ciddi adımlar attılar.

Sokakta oynayan çocukların sesini özlediğimiz zamanlara geri dönmemek dileğiyle.

Bazı vatandaşlarımızda bu vurdumduymazlık varken zor biraz da…

Neyse(!)

Evde kalması zorunlu olan çocuklar ve ihtiyarlar için elden gelenin en iyisi yapıldı da hayatları darmaduman olanları kim hatırladı?

Kim mi onlar!..

Otizmli ve down sendromlu evlatlarımızdan bahsediyorum.

Sevgiyle dolu, o gül kokan çocuklar!

Otizmli bireyler oldukça sert etkilendi bu süreçten… Hatta İngiltere’de 19 yaşındaki otistik genç kız Emily Owen, izolasyon korkusuyla intihar etti.

Dünyanın birçok ülkesinde ise küçük yaştaki otizmliler kendilerini odalarına hapsetti, eğitimle hayata kazandırılmaya çalışılan ve öğrenilen her bilginin altın değerinde fayda sağladığı milyonlarca otizmli çocuktan bahsediyorum.

Her ülkenin aldığı bir önlem vardır herhalde bu konuda…

Sadece ülkemizde 600 bine yakın otizmli çocuk olduğunun düşünüldüğünü de var sayarsak, sıkıntı büyük! Down sendromlu minikleri de eklersek milyonu aşıyoruz bu arada.

Hepsi birer adım geriye gitti bu karanlık süreçte ne yazık ki.

Peki, ülkemizde yaşayan otizmli ve down sendromlu yavrularımızın pandemideki son durumu nedir?

Bu sorunun sorulması gerekiyor, bence.

Çok az sayıda bilgilendirme yapıldı onlar için maalesef! Ünlü bir modelin oyuncu sevgilisiyle ‘pandemi günleri aşkı’ kadar da konuşulmadı…

Tek sevdası eğitim olan o çocuklar!

Uzaktan eğitim birçok çocuk için faydalı olsa da, otizmli çocuklar için ne kadar faydalı olacağı adına bir parantez açılmadı mesela.

Ya da ben kaçırdım…

Onlar için rutin bir düzen olmazsa olmazdır. Gerekli ortam sağlanamazsa eğer, otizmli çocuklar kazanılmış becerilerini kaybedebilirler ve hedeflenen çalışma programlarında olan sapmalar onları daha da içe kapatır. Bu durum kaçınılmaz!..

EBA TV ile evlatlarımızın hem güvenliği sağlandı hem de eğitimlerinden geri kalmamaları adına teknoloji gerçekten çok iyi kullanıldı.

Peki, EBA TV otizmli çocuklar için faydalı oldu mu?

Odasına kapanmış ve virüs korkusuyla kafası allak bullak olmuş bu çocuk odaklanabiliyor mu acaba derse?

Kafalarda ürküten sorular…

Tabi ailelerin yükü çok ağır bu konuda ancak her otizmli çocuğun da harika bir ailesi yok(!)

Ailelere yeterli danışmalık veriliyor mu bilmiyorum ama bu zorlu zaman diliminde eğitimle kazandırılmış davranışların geriye gitmesi yürek parçalayıcı.

‘2 Nisan Dünya Otizm Günü’ pandeminin en ağır dönemine denk geldi.

Otizmli çocukların pandemideki durumuyla ilgili açıklamada bulunan Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, konuya çok değerli bir parantez açtı. Korona-otizm ilişkisini şu cümlelerle de oldukça güzel aktardı: “Okulların ve özel eğitim kurumlarının kapanmasıyla birlikte otizmli çocukların hayatlarında, rutinlerinde ciddi değişiklikler ortaya çıktı. Değişikliklere yüksek düzeyde direnç gösteren otizmli çocuklar, bu süreçte öfke, huzursuzluk, içe kapanma gibi belirtiler gösterebilirler.”

Hocam ne kadar da güzel açıklamış, yorumsuz…

Bu çocuklar eriyor, kaybediyoruz onları!

O gül kokulu evlatlar sadece 2 Nisan’da hatırlanmamalı…

Ben bir vatandaş olarak gözlemlerime dayanarak konuşuyorum, korona günlerinde otizmli ve down sendromlu çocuklar konusunda biraz yetersiz kaldık sanırım. Bu özel evlatlar ihmale gelmez, gelmesin!

Bu arada, Milli Eğitim Bakanlığı’nı uzaktan eğitim adına verdiği hizmetten dolayı kutluyorum. Devletimizin otizmli ve down sendromlu çocuklar için pandemi sürecinde örnek bir uygulamaya imza atması gerek.

Elbette atılan adımlar var ancak onlar biraz “özel” ilgi bekliyorlar.

Tekrarlıyorum: “Her otizmli çocuğun harika bir ailesi yok!”

Özel eğitim ve ekip çalışmasını gerektiren bir planlamayla onları kurtarma vaktidir!

Vesselam…