Bir virüsün tüm dünyayı ve ülkemizi esir aldığı bir dönemden geçiyoruz. Aslında niyetim bu kötü senaryo geçinceye kadar yazmamaktı ama baktım ki bu kötü senaryonun kolay kolay geçeceği yok.

Azalacağını düşündüğümüz halde son günlerde üzülerek görüyorum ki artmaya da devam ediyor acı bilanço…

Yapılan tüm uyarılara rağmen hala insanlarımız nedense büyük bir duyarsızlıkla tedbirlere uyumamaya devam ediyor. Çok şey de istenmiyor aslında. Üç temel şey: MASKE – MESAFE - TEMİZLİK.

Hayatımızı, dolayısıyla tüm yaşantımızı alt-üst eden bu virüs tüm dünyayı esir aldı. Esir aldığından beri de yüzbinlerce insanımızı bu dünyadan aldı götürdü. Bu daha ne zamana kadar devam edecek belli değil.

Aslında bu virüs illeti ile birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Ona karşı savaşmayı ve de bu savaştan galip çıkabilmek için sonuna kadar mücadele etmeyi bilmeliyiz. Tedbirlere uymamanın cezasını suçsuz yere binlerce insan yok yere ödemek zorunda kaldı ve de kalmaya devam ediyor. Lütfen bugünden sonra daha dikkatli olalım, daha azimli olalım ki bu amansız korona illetinden kurtulalım.

Meşakkatli ve oldukça zor zamanlar yaşadığımız şu günlerde; unutana, unutulana, unutulduğu hissine kapılanlara... Buruk da olsa, sıcak bir tebessüm, yürekten bir “MERHABA” demek istedim.

Her daim sağlıcakla kalın...

 

GÜNÜN SÖZÜ:

Taşları oynatıp, sanki dağları yerinden kaldırır gibi konuşan insanlar var… Ve her gün dağları yerinden kaldırıp sessiz kalanlar var.