Geçmişi ile övünen bizlerin böylesine bir iftira ile karşılaştığımızda sinirlenmememiz imkansız… Hele böylesine bir iftiranın bir cumhurbaşkanının ağzından çıkması ise işin ilginç tarafı.
Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Lübnan Cumhurbaşkanının Osmanlı Devleti’nin ‘Terör devleti’ olduğuna yönelik  ithamlarda bulunması bütün Türk milletini derinden üzdü. 
Şöyle bir düşünelim isterseniz; Terör devleti olarak itham edilen Osmanlı Devleti 300-400 küsur sene Ortadoğu'da hüküm göstermiş olduğu yıllarda gerçekten söylenildiği gibi bir uygulama içerisinde olsaydı, ben eminim ki şu an Ortadoğu'da hüküm süren birçok devlet, ulus, kabile olmayabilirdi. 
Zaten Osmanlı Devleti'nin insanlara, medeniyetlerine,dinlerine olan yaklaşımı gelmiş geçmiş bütün devletlerin birçoğunun takdir ettiği bir düzendi.  
Hiçbir zaman ne Ortadoğu'da ne Balkanlar'da ne Kuzey Afrika'da kesinlikle terör devleti uygulamaları olmadığından bu kadar uzun süre kardeşçe yaşadılar. 
Ta ki emperyal güçlerin işin içine girdiği yıllara kadar.  
Aksine Osmanlı daha çok insancıl kararlarla, herkesin dini kendine düsturuyla hareket etmiş olduğundan dolayı zaten bu coğrafyalar 21. yüzyılda bu şekildeler. 
Son 50 küsur yılda Ortadoğu'da Filistin'in gelmiş olduğu durumu da göz ardı etmememiz gerekir. 
50-60 yıl önce Filistin halkı bölgede çoğunluğu ellerinde bulundururken şimdiki durumu biliyorsunuz küçük birkaç noktaya sıkışmış durumdalar. 
Bu durumu görmezden gelip Osmanlı'ya sallamanın da çok kolaya kaçmak olduğunu düşünüyorum. 
Dünya tarihine yön veren Ortaçağ’ı kapatarak Yeniçağ’ı açan,özellikle yükselme devrinde dünyaya yön veren kendisine tabi olduğu halklara her zaman saygılı davranarak özellikle din özgürlüğü konusunda serbest bırakan Osmanlı Devleti’nin böyle bir ithamı hak etmediği ve çok büyük haksızlık olduğunu ve bütün dünyadaki Türkleri derinden yaraladığını ve üzdüğünü  bir kez daha söylemek istiyorum.