Osmanlı tarihini iyi okudum dersem abartı yapmış olmam… O nedenle birileri bana Osmanlı’yı kötülemeye kalkmasın… Öyle harem hikâyeleri falanda beni çok ilgilendirmiyor bırakın onlar da tarihteki yerini alsın…

Deliler yönetmiş falan filan diyorlar…

O deli dediğin padişahlar 4 yaşında Kur’an okumaya başlamış 5-6 yaşlarında hafız olmuşlar...

Hangi delinin 6666 ayeti ezberleme yeteneği vardır. Biri gelsin bana anlatsın.

Osmanlı tarihinde aklımın almadığı tek konu taht uğruna kardeş katlinin vacip olması. İşte bu fetvalar aklımı karıştırıyor. Bir de bu fetvayı başlatan isim cihan padişahı çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han olunca aklım biraz daha karışıyor.

İlimde, askerlikte bir deha olan Sultan Fatih deyince akan sular duruyor ama yine de hala anlamış değilim bu durumu…Ve artık anlamaya da çalışmayacağım… Bırakın diyorum o da tarihteki yerini alsın…

Her şey tarihteki yerini alacaksa ne yazmaya çalışıyoruz…

İşi getirelim Osmanlı düşmanlığına…

Günümüzde İsrail efeleneceği zaman artık Osmanlı döneminde değiliz diyor…

Dün de Sırp Kasapları Bosna’da katliam yaparken Osmanlı’dan öcümüzü aldık diyerek havaya silah sıkıyorlardı…

Avrupa’nın diğer çatlak sesleri de Osmanlı kelimesini her türlü olumsuz anlamda kurar hale geldiler…

Çok afedersiniz ama kıçını yıkamayı bilmeyen Avrupalı, taharet konusunda ilk eğitimi kimden aldı acaba… Ki hala bazı Fransız otellerinde taharet konusunda sıkıntı yaşarsınız…

Fransa’da parfüm endüstrisinin bu kadar ileri düzeye gitmesinin sebebini merak edin de bir okuyun. Fırfırlı şemsiyeler ne işe yarıyormuş acaba…

Avrupalı ama akıllı Avrupalı İslam Dünyasını öğrenmek için Hazreti Muhammed’in hayatını satır satır okumuştur. Sevgili peygamberimizin hayatını yazan kitaplar her zaman rekor kırmıştır.

Keza Osmanlı tarihini anlatan kitaplar da satışlarda hatırı sayılır bir yer edinmiştir. Yani sözün özü Avrupalı bizim atamızı da bizim peygamberimizi de bizden iyi tanır. İspanya’da Endülüs bölgesinde insanlar hala sabah erken saatlerinde abdest almaya benzer şekilde ellerini ayaklarını yıkarlar. Sebebi sorulunca Müslümanlar zamanından kalan bir gelenektir derler…

Hülasa muhabirlik zamanımda yaşadığım şu olayı anlatayım maksadım daha rahat anlaşılsın: Dönemin iyi yazarlarından biri sosyeteyi anlatıyor. “Bakmayın siz onların Mozart’tır, klasik müziktir, baledir hikayelerine. Gidin evine, binin arabasına İbrahim Tatlıses çalar, Müslüm Gürses çalar, Ferdi Tayfur çalar…”

İşte böyle Osmanlı’dan girdik Orban Baba’dan çıktık… Bu pazartesi yazısı da böyle olsun…