Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenecek Uluslararası Orta Asya’dan Anadolu’ya Yörükler Sempozyumu öncesinde yapılan basın toplantısına davete biz de ‘agazete’ olarak icabet ettik.

Sempozyum bugün Ördekli Kültür Merkezi’nde saat 10.00’da başlıyor pazar günü 17.00’de sona erecek.

Türkiye’nin doğusunda TÜRKMEN, batısında YÖRÜK olarak bilinen kültür, sanat ve gönül zenginliği ile tanınır…

Yörük, Türkmen ve Manav aslında hepsi bir millettir…

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, bu sempozyuma herkesi davet etti. 

Vakti müsait olanların icabet etmesinde yarar var. Her zaman böyle bir Uluslararası Yörükler Sempozyumu fırsatı bulamayabilirsiniz.

Ördekli Kültür Merkezi’nde üç gün boyunca Yörüklerin tarihi ve kültürü anlatılacak dolu dolu bir program…

Toplam 8 oturum halinde yapılacak sempozyumda, Türkiye'nin yanı sıra Yörüklerin ata yurdu Orta Asya'dan 32 katılımcı bildiri sunacak.

Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’da böyle bir programın olması da isabet olmuştur.

Toplantıya ev sahipliği yapan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, etkinlik hakkında bilgi verdi.

Dündar, “Bursa’mızın sahip olduğu kültürel çeşitliliği bir zenginlik olarak görüyoruz. Bursa, ekmeğin değerini, bölüşmesini bilen ve ekmeği üretmenin sağladığı mutluluğu yaşayan bir şehirdir. Bursa’nın hamurunda gönül birliği vardır. Bursa demek, farklı ses ve renklerin bir arada uyum içerisinde yaşaması demektir. Yörüklük, obayı paylaşmaktır. Ekmeği ve ayranı paylaşmaktır. Tabiatın dengesiyle oynamadan yaşam sürdürmektir. Yörüklük, konar geçer olmaktan çok daha derin bir anlayışa sahip yaşam tarzıdır. Yörükler, bu milletin mayasıdır, hamurudur. Yörükler, Bursa’da buluşarak bir felsefe çerçevesinde 3 kıtaya barış ve huzuru götürmüştür” dedi.

Başkan Dündar, “Düzenlediğimiz bu sempozyum, Yörük tarihini ortaya koyma adına önemli bir proje olacak. Bu tür bilimsel çalışmaların tümünü kayıt altına alarak yazılı eser haline getiriyoruz. Bu sempozyumu da kitap haline getireceğiz. Toplam 8 oturum halinde yapılacak bu sempozyumda önemli bir kısmı Türkiye'den ve bir kısmı da Yörüklerin ata yurdu Orta Asya'dan olmak üzere 32 katılımcı bildiri sunacak. Sempozyuma sunulan bildiriler, Yörüklüğün en eski tarihinden ve oluşumundan başlamakta ve günümüze kadarki durumlarını ele almaktadır. Ayrıca bildirilerin önemli bir kısmı, onların ekonomik faaliyetler ile maddi ve manevi kültür unsurlarını incelemektedir. Yörükler üzerinde bugüne kadar yapılan bilimsel toplantılara ve araştırmalara önemli katkı sağlayacağını ümit ettiğimiz bu sempozyum hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye özetledi.

Yörük-Türkmen ruhu, zorlu ve azimli mücadelesi imparatorluk kurmuş ve tüm dünyaya adaleti tanıtmıştır.

Bizler de geçmişimizi ve tarihimizi daha iyi öğrenerek hem geçmişten ders çıkararak hem de geleceğimize de ışık tutmamız adına önemlidir.

Birlikten hep kuvvet doğar. Birlikten ayrılırsak eksilir ve yok oluruz.

Geçmişimizi, geleneklerimiz, güzelliklerimiz, gayretlerimizi, başarılarımızı, başarısızlıklarımızı, tecrübelerimizi, eserlerimizi, keşiflerimizi ve özümüzü unutmamamız gerekiyor.

Yazımı sermayesi bir direk ve bir torba ekmek olan bir Yörük atasözü ile sonlandırayım…

Bak oğul! Burası Yörük diyarı havası serttir, adamı merttir, alacağın varsa sözü senettir.’