İnsanlar kendilerine belirli roller biçer ve ona göre davranmaya çalışır. Kimisi çalışkan rolünü kabullenir, sürekli çalışır. Kimisi uyanıktır her şeyin kolayını bulur. Kimisi ağır abi modundadır, her türlü duruma örf, adet açısından bakar. Kimisi ise sadece insan olmaya çalışır ve bu en zor olanıdır.

İnsan olabilmek…

İnsan kalabilmek…

Gerçekten çok zor bir iştir. Çünkü önce kendine değer vermen gerekir. Kendini önemseyen insanlar başkalarını da önemser.  İnsanları kırmamaya çalışır. Onları anlamak ve yardımcı olmak için çabalar durur.

Yani her insan iyi insan olamaz. Zaman ve tecrübeye ihtiyaç vardır.  İyi insan hep iyi insan olmak için çabalamaz normal çabası bile buna yeterli olur.

 İyi insan olmanın temelinde kendini tanımak ve kendi gibi davranabilmeyi başarmak vardır.

Ve sayıları oldukça az.

‘Önce erkeğim’ dediğiniz zaman kadınlarla, kavganız başlar.

‘Önce Türküm’ dediğinizde, başka ırklarla barış zorlaşır.

Ama ‘Önce insanım’ dediğiniz zaman tüm insanlar sizindir.

Hep bir ağızdan ‘ÖNCE İNSANIM’ denildiğinde bitecek savaşlar.

Barışın tek anahtarıdır bu iki kelime işte.

Bir can yandığında...

Bir bomba patladığında…

Masum insanlar parçalandığında...

İnsanlar aç kaldığında…

Yeryüzünün neresinde olursa olsun o sizin ‘insanınız’ olmalı.

Evrensel barışa ilk adımı atıp, tüm yüreğinizle söylemelisiniz:

‘Önce insanım...’

Politikacılar, silah patronları, ayrımcılar, ırkçılar ‘Önce insanım’ sözcüğünü sevmezler.

Çünkü ‘Önce insanım’ denildiği gün, onlar güçlerini ve egemenliklerini kaybedeceklerdir.

Ama siz yürekten söylemelisiniz.

Bütün çocuklar, bütün yoksullar, bütün güçsüzler için

‘ÖNCE İNSANIM’