Bırakın pandemi, korona dönemini normalde bile yapılmaması gereken yolculuklar artık vaka-i adiyeden hale geldi. İnsan hayatının ucuzluğunu gözler önüne seren bu görüntüler için…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘istediğin kadar uyarsın’, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca adeta yalvarırcasına ‘yapmasın’ desin…

Yok işte, nato mermer nato kafa! iki kuruş fazla alacağım diye balık istifine müdahale etmeyen minibüs şoförleri, bu kötü manzaraya çanak tutan vatandaşlar intihar etmek için kendinize başka bir formül bulun.

Bu görüntüleri izledikten sonra, tüm uyarılara rağmen kapasitesinin üzerinde yolcu taşımaya devam ediliyorsa, kimse kusura bakmasın az bile insanımız ölüyor.

Sağlık Bakanı Fahretin Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda konuya dikkat çekmiş ve "Mesafenin korunamadığı kapalı alanlar, virüsün fırsat bulduğu alanlardır. Maskenizi muntazam şekilde takmış olsanız bile, fazla yolcu taşıyan toplu taşıma araçlarında risk altındasınız. Binmeyin; binmişseniz, fazladan yolcu alan sürücüleri salgınla mücadelemiz adına uyarın" ifadelerini kullanmıştı.

İşte cümlenin sonundaki gibi sadece uyarmıştı…

Adamcağız başınıza birer polis mi diksin ne yapsın!

Bir de kâhya efendiler var… Polis yol kesti dikkat edin ceza yemeyin diyorlar…

İmam o…sa, cemaat s… hesabı!

Cahil cühela olma konusunda niye birbirimizle yarışırız ki…

Daha düne kadar evlere hapsolmuştuk, sokağa çıkamıyorduk günlerce…

Geçmedi işte bu illet hala başımızda, zebellah gibi dolanıyor…

Bu dolanmayı siz balık istifi olarak hızlandırırsanız; lafımı mazur görün ‘Nah kurtuluruz biz bu illetten!’

Yakında Çinliler gibi kedi köpek kesmeye başlarız bu gidişle…

Çok meraklıyız ya koronanın bu ülkeden defolup gitmemesine!

Öyle bir derdimiz olmasa bu görüntüler ajanslara düşmezdi herhalde.

***

Kâhyalar için bir parantez daha açacağım, polis rutin uygulamanın ötesinde drone teknolojisinden yararlanınca kahyalar pes etti. Havadan denetlemeyi fark edemeyen şoförler, yerden yapılan denetlemeleri birbirine haber verip cezadan kurtulduklarını sanırken, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu ve ceza duvarına tosladılar…

Ne gerek var bunlara!..

Polisi aldatmaya çalışırken, vatandaşı ölümün sınırlarında gezdiriyorsunuz. Ondan sonra bir de abuk subuk davranışlar içine giriyorsunuz…

Bir düşünün kendi aile fertlerinizi, annenizi, babanızı, çocuklarınızı, sevmediğim bir kelime “empati” diyorlar ya…

Bir yapın şu empatiyi!

Bakalım o zaman sevdiklerinizi Azrail’in kollarına atabilecek misiniz…