Öğretmenlerimiz, Allah selamet versin, bizim öğretmenlerimiz, cefakâr, azimli, ideal sahibi, iddia sahibi öğretmenlerimizi unutmak mümkün mü? 

Onlara dua ediyor, onların bizlere vermiş olduğu emeğe, bizlere kazandırmış oldukları vizyona teşekkür ediyoruz.
Buraya kadar genel, hepimiz adına yazdım, bundan sonrası da kendi adıma…
Hepimizin anıları vardır, şimdiki nesil bilmez, yediğimiz tokat da vardır. 
“Eti senin kemiği benim” anlayışı ile teslim edildiğimiz öğretmenlerimiz, kimsenin kemiklerini kırmadı, kimsenin etini yolmadı, kimseye zulmetmediler...
Bizleri öyle yoğurdular ki, sevdayı, sevgiyi, güzel ahlakı bize öğreten öğretmenlerimiz…
Korkumuz vardı, ama saygımız da vardı, tüm korkularımıza rağmen sevdiğimiz, saydığımız, idol olarak gördüğümüz öğretmenlerimiz...
“Eser bırakın” diye bize hedef gösteren, “Siz ne bıraktınız” sorumuza ise “Benim eserim sizler olacaksınız” diyerek bizlere değer katan, bizlere değer veren öğretmenlerimiz...

Vatana sevdayı, bayrağa ölümsüz aşkı, kısaca bize ilk sevdayı ve ilk aşkı ölümsüzce öğreten öğretmenlerimiz...
Doğruluğu, dürüstlüğü, ilk heyecanı, bir de o ilk anı, bize bir arkadaş gibi anlatan öğretmenlerimiz...
Makamın, mevkiinin, parasal gücün anlamsızlığını, “İnsanlığın” anlamını bize aktaran öğretmenlerimiz...
Arkadaş gibi tavsiye, bir dost gibi dert ortaklığı, bir derya gibi ilmi bizim iliklerimize işleyen öğretmenlerimiz...
Geçim sıkıntısı içinde olsalar da bizimle geçinmede problem yaşamayan öğretmenlerimiz...
Sevgili öğretmenim,
Dua ediyorum sana…

Eserinle övüneceğini söylemiştin, övün öğretmenim…
Bayrağı da, vatanı da sevdik, dediğin yolda yürüdük, "harama el uzatma" demiştin, uzatmadık...
Belki bir mum yakamadık, ama kimseyi de karanlığa mahkum etmedik...
Bize verdiğin düşünceyi de, duyguyu da öldürmedik...
İçimizde yaktığın o muhteşem ateşi de söndürmedik...
Ne böldük, ne parçaladık, dediğin gibi birlikten yana, bir olduk, iri olduk, diri olduk...
BİZ SENİN SAYENDE “İNSAN” OLDUK…
Teşekkür ederim öğretmenim…
Saygı ile ellerinden öperim…


***

KARABÜK YOLCULUĞU
Yarın Karabük'teyiz.
Kalite Birliği Başkanı Prof. Dr. Erkan IŞIĞIÇOK, Başkan Yardımcısı Ferudun BAYKARA, TSE Bolu Müdürü Mithat YILMAZ ve Kalite Birliği'nin gönüllü danışmanı Hamdi DİLMENLER ile birlikte, yarın Karabük'te olacağız.
 
Karabük Emniyet Müdürlüğü'nün kalite çalışmalarına destek sağlamak, "MİLLİ SES VER" konferansı ve "3.Göz İstatistik Yöntemiyle Kendini Arayan Kaliteli İnsan" sunumunu gerçekleştirmek üzere, Karabük iline yolculuğumuz var.
 
Emniyet Müdürümüz Sırrı TUĞ'un davet ve organizasyonunda, TSE'nin önemine vurgu yapacak, TSE belgeli ürünlerin milli ekonomimize katkılarını anlatacak, temiz kalite anlayışının yaygınlaşması için, Karabük'ten MİLLİ SES vereceğiz...
İlk defa gidecek olduğumuz Karabük'teki izlenimlerimizi de sizlerle paylaşacağız...


***

NEDEN Mİ TSE?
Bu soru bize çok sık soruluyor ve bizim her ortamda TSE'ye vurgu yapmamız sorgulanıyor.
TSE'yi ön plana çıkarmamız rahatsızlık yaratıyor!
Unutulmamalı ki; Bir Türk'ün Türk bayrağına sevgi ve saygısı ne kadar normalse, TSE'de çalışan bizlerin, TSE'ye vurgu yapması, TSE'yi savunması...
Bir başka kamu kurumunda çalışan arkadaşların da kendi kurumlarını savunması, o denli normaldir.
 
Normal olmayan şudur; çalıştığı kurumu sevmemek, savunmamak!
Bize göre, bu anormal durumun adı İHANETTİR!
Ve biz İHANETÇİLERDEN değiliz!..
Ve bundan dolayı;
"TSE HER YERDE - BİZE HER YER TSE" demeye devam edeceğiz, kurumumuzu da sevecek ve savunacağız!
İçerdeki ve dışarıdakilere önemle duyurulur..