Bir ayı aşkındır gündem biliyorsunuz Doğu Akdeniz  ve Ege sorunu. Kıta sahanlığımız içerisindeki münhasır ekonomik bölge sınırlarını kapsadığını defalarca söylemiş olduğumuz Mavi Vatan’ımıza yönelik saldırılar başta Yunanistan ve Fransa olmak üzere hala devam etmekte.

Yunanistan ana karasına 580 kilometre uzakta olan 5 kilometrekarelik küçücük Meis Adası için adanın neredeyse 400 katı büyüklüğünde bir alanı kendi ekonomik münhasır bölgesi olarak açıklaması nedeniyle bugünlere gelindi.

Adaların kıta sahanlığı olmamasına rağmen bu ısrar da devam eden, İngiltere ile aynı sıkıntıyı yaşamış olmasına rağmen hemen dibindeki İngiliz Adaları ile ilgili Avrupa Adalet Divanı'na giden ve haklı bulunan Fransa bu konuda Türkiye'nin aynı pozisyonda olmuş olmasına rağmen hak arama iddialarını geçersiz sayması, tanımaması gerçekten çok ama çok ilginç bir durum.

Nerede kaldı bu muasır batı, nerede kaldı hak, hukuk, adalet.

Nerede kaldı  sizin demokrasi anlayışınız. Konu kendiniz olduğunda hemen dibinizdeki  birkaç tane İngiliz Adası için yaygara kopart , ve davayı kazan. Ama konu Türkiye olduğunda  yüzlerce, binlerce  ada ve adacığın kendi anakarasının hemen karşısında olduğundan kıta sahanlığı hakkı aradığında sizin hakkınız yok, bu yayılmacı girişimleri terk edin yoksa yaptırım kararı alırız diyebilmeleri gerçekten çok şaşırtıcı...

Aslında hiçte şaşırtıcı değil, bu konular onların maharet alanları. Madem öyle bizim kıta sağlığımız Kaş’tan itibaren Antalya'dan itibaren başlamıyorsa bu bölgeler Yunanistan'ın kıta sahanlığına giriyorsa, bizim kıta sahanlığımız nerede onu bize söylesinler.  Kıtamız olduğuna göre, sahil şeridimiz olduğuna göre bizim kıta sahanlığımız nerede.

İnanılır gibi değil.

Kendi kıta sahanlığımızı  Mısır açıklarında, İsrail açıklarında, Güney Kıbrıs açıklarında mı ilan edeceğiz.

Yunanın kendi kıta sahanlığı yetmezmiş gibi Adalar üzerinden de Kıta sahanlığı oluşturma çabası bu işi  çıkmaz bir noktaya sürüklüyor bu konuda adaletli davranacağı sanılan Batı ise tam bir tezat yaşıyor. Anlayacağınız Garp Cephesi'nde değişen bir şey yok, her şey 100 sene öncesi ile aynı Misak-ı Milli sınırları içerisinde tutamadığımız  Musul ve Kerkük'ü  hala daha nasıl hatırlıyor ve hayıflanıyorsak mutlaka bu Mavi Vatan konusunda hassas durmalı ve bundan 100 sene sonra torunlarımızın  çocuklarının bizi  bizleri iyi bir şekilde yad etmelerini istiyorsak bu konuda hep birlikte  dik durmalıyız...