Tüm yazılarımızda, konuyu bir vesileyle TSE'ye getiriyoruz.
Her yerde, her zeminde, her demde "TSE" diyoruz.
Bir kesimin rahatsızlığını da duyuyoruz.
"Rahatsızlık vermeye devam edeceğiz!" diyoruz.
Çünkü biz, bu ülkenin TSE'ye ihtiyacının olduğuna yürekten inanıyoruz.
Bu inancımızı TSE'de görev yapan herkesin taşımasını da arzu ediyoruz.
Gelişmiş ülkeler, akşamdan sabaha gelişmediler.
Sanayi hamleleri, dünden bugüne gerçekleşmedi.
AR-GE faaliyetleri, sabah kahvaltısından sonra, akşam yemeğinden önce olmadı!
Tasarım, hırsızlık değildir!
Teknoloji, kopyalama yapıştır yöntemi değildir!
Meselenin altyapısında "Standardizasyon" denilen "Kuralı belirlemek" olarak ifade edilen ve "Kalite" olarak isimlendirilen bir gerçek yatmaktadır.
Kuralı başkası koyar, standardı başkası oluşturursa, sanayinin gelişmesi, buna bağlı olarak da ülkenin gelişmesi mümkün değildir.
 
İşte bu yüzden TSE'yi önemsiyor ve "TSE HER YERDE" diyoruz.
TSE aktif olursa, sanayi daha aktif olacaktır.
Bu gerçeği herkesin kabul etmesi, ama öncelikle de bu gerçeği TSE mensuplarının görmesi gerekiyor.
Zorlaştıran değil, kolaylaştıran TSE!
Teftiş eden değil, rehberlik eden TSE!
Jandarmalık yapan değil, öğretmenlik yapan TSE!
Ayakta olan, sanayiciye çözüm üreten, sanayiciyi ayakta karşılayan, ayakta uğurlayan, 24 saat hesabına göre vardiya usulü çalışan bir TSE...
 
Bu ülkenin TSE'ye ihtiyacı var!
Umutluyuz...
Çünkü, geleceğin kaliteyle geleceğini biliyoruz ve TSE'nin varlığını önemsiyoruz.
Bu yüzden de "TSE HER YERDE, BİZE HER YER TSE" diye haykırıyoruz.
Rahatsız ettiklerimize de selam gönderiyoruz!


***

İŞTE BU YÜZDEN TSE

Genel bütçeden pay almayan bir kurum.
Milletin sırtına yük olmayan bir kuruluş.
Kendi gelir ve kendi giderini kendi karşılayan, bütçe fazlasını hazineye devreden bir kamu kurumu.
Ülkenin AB'ye kabul edilmemesine rağmen, dünyadaki tüm standardizasyon kuruluşlarına üye ve Türkiye temsilcisi olan, hatta bu kuruluşların belli dönemlerde başkanlığını yapan, kalitenin AB'sine başkanlık yapan bir kamu kuruluşu.
Kalite konusunda etkin ve yetkin insan kaynağına sahip olan tek kurum.
Stratejik önem görmesi gerekirken, bazı kesimler tarafından henüz anlaşılamamış, önemi kavranılmamış olan bir kamu kuruluşu.
Yerli, yabancı, işbirlikçi, çantacıların ve kurumdan emekli olarak kalite piyasasına giren bir kısım asalakların, kendilerine pazar oluşturmak için sürekli karalamalarına rağmen, temiz kalite anlayışının sürekliliğini sağlamaya çalışan bir kurum.
 
Bu kuruma 28 yıldır hizmet veren biri olarak, risk alıyoruz ve diyoruz ki;
TSE bu ülkenin kalitesidir!
TSE bu ülkenin geleceğine giden yolda mihenk taşıdır.
Gelecek, TSE'li kalite ile gelecek.
TSE varken yabancıya gerek yoktur.
TSE'ye karşı olmak, ihanettir.
Oh be!..
TSE'de görev yapıp, layığı ile görevini yerine getirmeyenler ve TSE'den ayrılınca kişisel rantları için TSE'yi düşman görenler de haindir!
Bir kez daha; Oh be!..


***

BURSA KADIN PLATFORMU
Bursa Platformu Kadın Kolları, Dikkaldırım Mahallesi’ni pilot mahalle olarak belirledi ve orada "Çöpünü dönüştür, geleceğini dönüştür" konulu konferans düzenliyor.
 
Bugün, saat 14.30'da Dikkaldırım'da bulunan Sadi Etkeser İ.O.’da gerçekleştirilecek olan konferansa, tüm halkı davet eden Kadın Platformu Başkanı Suzan YİĞİT, diyor ki;
"Kadın ayağa kalkarsa, medeniyet ayağa kalkar!"
Tebrik ediyor, orada olacağımızı ifade ediyoruz...