Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bugünlerde ekranların en bilindik yüzü oldu. Okul öncesi kanalların davetini kırmayan Bakan Selçuk, moderatörün dışında velilerden öğretmenlere kadar herkesin sorularını yanıtlıyor. 
Oldukça samimi olan Selçuk, Türk eğitim sisteminin bam teline basılacak yanıtlar da veriyor. Mevcut durumu düzeltmenin yanında, uzun dönemde neler yapılabileceği üzerine açıklamalar yapan Selçuk, 700 bin atama bekleyen öğretmene kadro açmanın zorluklarını dile getirdi. 
Bir başka acı gerçeği açıkladı Bakan Selçuk, ihtiyacımız 80 bir civarında iken her yıl 40 bin mezuna öğretmenlik verme şanslarının çok zor olduğunu dile getirdi. 
Ve bu sıkıntıyı giderme adına yeni kontenjanlarda yüzde 10 düşürmeye gidileceğini ve eğitim fakültesine alınan öğrenci sayısını giderek azaltacaklarını dile getirdi. 
Formasyon alan herkesin artık atama beklemesi yerineöğretmen olmayı hak edene bu görevin verileceğini dile getirdi. 
1 milyon atamanın mümkün ve aynı zamanda rasyonel olmadığını bir kez daha dile getirdi.

***

18 milyon öğrencinin olduğubir sistemde eğitim kalitesinin arttırılmasının çok önemliolduğu vurgusu yapan Bakan Selçuk, herkesin üniversite mezunu olması gerekmediğini de dile getirdi. 
“Avrupa’da öğrencilerin yarısıüniversiteye, diğer yarısı ise çalışmaya yöneliyor.
Meslek liseleri konusunu Sayın Cumhurbaşkanımız çok önemsiyor. Ekonominin çok yüzlü bir ilişkisi var meslek lisesiyle.
ASELSAN, İTÜ Teknik Parkı, çok büyük otel zincirlerinin içine,çiftliklere, OSB’lerin içerisine liseler açıldı ve bu okullarımız iş garantili ve yüzlerce daha açmayı planlıyoruz” diyen Bakan Selçuk deyim yerindeyse eğitimde gelecek adına yüreklere su serpti. 
Bakan Selçuk’tan çarpıcı örnekler vermeye devam ediyoruz. 
“Plastik sanayisinde dünya 6.’sıyız.
Ve bu sektörde 15 bin mezuna ihtiyacımız var 
Mesleki eğitim askerlik konusunda da çok önemli. Askerlik sorunu çözüldü. Meslek liselerine katılımda patlama oldu. 
Okulun üretmesi için kanuni şartlar hazırlandı.
İşbaşında öğrenme teşvik edildi. 
40 üzerindeki sektör şu dersleri okursa biz o çocukları istihdam edebiliriz. 
Almanya’da meslek liselerinin yüzde 80’i özel şirketler tarafından kurulmuş. Bizde bu oran ise sadece yüzde 4…
Biz bu konudaki kanuni düzenlemeyi yaptık.
Öğretmen eğitimi konusunda da yeni bir çalışma başlattık.
Makina parkının eski, sektörlerin ise dijital olması boşluk oluşturuyordu.
Bunu da aşmaya çalışıyoruz.
Artık milyonlarca insan üniversite kapısına yığılmayacak.
Sevmediği bölüme gitmeyecek, sevdiği işi yapacak…
400 bin öğrenci sınava girdikten sonra tekrar sınava giriyorsa bunu çok iyi okumak yazım.
Bunu önlemek için rehberlik araştırma merkezlerinin kurulması, rehberliğin alt yapısının geliştirilmesi gerekiyor.
İstemediği bölüme gitmek ekonomik olarak da zaman kaybı.”
Yabancı dil eğitiminde de çığır açacak bir sistem geliştirdiklerini dile getiren Bakan Selçuk, “1 yıldır çalışıyoruz ve yabancı dilde yeni bir modele imza atacağız.Pilot okullarımızda uygulama sonuçları bize bu konuda yön verecek. Biz sonucu görmeden Türkiye’ye şunu yapıyoruz demiyoruz. Alt yapı sonrasında altı dolu olarak halkın karşısına çıkmak istiyoruz” dedi.
“Ve bir önemli proje de Video Kütüphane” diyen Bakan Selçuk, “Mesela, öğrenciler en iyi kalitede fizik dersini anlatan bir öğretmenden dinleyecek konuyu. Bu konuda mobil hatlarla bile anlaşıldı. Bu izleme sonucunda merkezi bir sınav da yapılacak. Eksiğimizi fazlamızı yaptıklarımız göreceğiz hep birlikte” diye konuştu.
İşte böyle…
Bakan Selçuk’u dinleyince eğitim sorunlarını çözmek için bütün okulları kapatmak gerekmediğinin (!) esprisini bir kez daha anladık…
Yeter ki bir şeyler yapılmak istensin ve bu siyasi bir çözüm olmasın… Gerisi bir şekilde geliyor.