Önemli olan, hayalin büyüklüğü veya küçüklüğüdür.

Hayal, bir ateştir.

Ateş ya söner, ya da alev topuna döner.

Küçük hayaller küçük ateş, büyük hayaller büyük ateştir.

Küçük ateşi, esen rüzgâr söndürecektir.

Büyük hayaller ise rüzgâr vurdukça parlayacak, alev topuna dönecektir.

Hayal edin, hayal görmekten korkmayın.

Ama küçük hayallere kapılmayın, ilk rüzgârda kapılıp gidersiniz.

Bakın tarihe...

Manda olmayı kabul edenler, bir kapıya mandal bile olamadılar, ilk rüzgârda silindiler gittiler, bittiler!

Memleketi istila eden yedi düvel karşısında özgürlüğü hayal edenleri hiç bir rüzgâr engelleyemedi.

Aksine rüzgâr vurdukça parladılar, alev topuna döndüler,

Anadolu'yu kapladılar, Türkiye Cumhuriyeti devletini kurdular. (Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına rahmet diliyoruz.)

"Bakmayın bizim halimize,

Şimdi kulak verin bizim hayalimize" diyor şair.

Elbet, bizim de bir hayalimiz var.

Savunma sanayinde görülen hayal neticesinde, yüzde 70 dolayında YERLİ ÜRETİM yapıyoruz. Engellemeye uğraştılar, rüzgârları fırtınaya döndürdüler.

Ne oldu?

Hayallerinden vazgeçmedi bu ülke çünkü hayaller büyüktü, rüzgâr vurdu, hayaller ateş topuna döndü. Şimdi o ateş topunun ışığını AFRİN'DE gösteriyor Mehmetçik.

Aynı hayalin MİLLİ SERTİFİKASYON SİSTEMİNDE gerçekleşmesini bekliyoruz.

Şimdi, yerli, kaliteli (TSE belgeli) ürünleri kullanarak, kalitenin zirveye çıkmasını hayal ediyoruz.

Kalite kirliliği yok olacak, temiz kalite referans alınacak, kaliteyi kirletenler utanacak,

UYGUNLUK DEĞERLENDİRME alanında milli kuruluşlar (başta TSE olmak üzere) referans alınacak, Türkiye (1502 yılında olduğu gibi) kalite alanında da LİDER ÜLKE olacak.

Bu hayallerin sonucunda, LİDER ÜLKE, LİDER TÜRKİYE hayali gerçekleşecek ve iman ediyoruz ki bu hayalleri hiç bir rüzgâr söndüremeyecek!

"Esen bu küresel rüzgârlar karşısında bu işler nasıl olacak?" diyorsanız;

İşte cevabımız:

"Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!

Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!" (NFK)