Dünya üzerinde kişi başı milli gelir düzeylerine bakıldığında çok yukarılarda olmalarına rağmen koronavirüsle doğru düzgün mücadele edemeyen ülkelerde vaka ve ölü sayılarının binlerle ifade edilmesi neticesinde ülkemizde de 5 vakanın ortaya çıkmış olması insanlarımız üzerinde olumsuz etki yapmasına rağmen dünya genelindeki birçok bağımsız otoritenin Türkiye’nin bu mücadelesini diğer ülkelere örnek göstermesi hiç de yabana atılamayacak bir gösterge…

Bu tür analizlerde sağlık göstergelerinin yanı sıra ülkelerin sağlık bütçesine ayırmış oldukları parayla bire bir ilişkili olduğunu da unutmayalım.

Hatırlayalım Ocak ayı sonlarına doğru Çin’de karantinaya alınan bölgelerin ortaya çıkmasıyla Türkiye gerekli önlemleri almaya başlarken, İtalya ve daha birçok Avrupa ülkesi neredeyse virüs vakalarından bihaberdi.

Genel olarak SARS virüsünde olduğu gibi Çin’in yerel sorunu gibi algılandı, Çin’den dışarıya çıkacağına pek inanılmadı.

Sonrasında İran’ın Kum kentinde birkaç vaka görülünce Türkiye Kum kentinin karantinaya alınmasını,bunun yapılmaması durumunda İran’la sınırların kapatılacağı uyarısını Şubat ortalarında yapmıştı. Kum kentinin karantinaya alınmamasıyla da hemen haftasına sınırlar kapatıldı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her an görev başında olması, halkı ve habercileri sıklıkla bilgilendirmesi, koordinasyonu sağlamasıyla aynı çevreden 5 vaka haricinde başka vakamız şuan itibarıyla yok.

Artabilir mi? Sağlık otoritelerinin söylediğine göre artabilir. Ancak vakaların daha artmadan insanların toplu bir arada olabileceği spor müsabakaları, sanat gösterileri ve çeşitli etkinliklerin iptal edilmesi veya ertelenmesinin yanı sıra okulların da tatil edilmesiyle toplu yayılmaların önüne geçilmeye çalışılmasının hızlı yayılmayı büyük oranda engelleyeceği görülmekte.

Bu tehlikeyi bütün Avrupa ve dünya bayağı bir sıkıntılı şekilde atlatırken Türkiye’nin daha alt perdeden fazla yıpranmadan atlatmasının çok büyük bir başarı olacağı ve bunun ileriki dönemlerde de siyasi anlamda da pozitif bir gösterge olarak karşımıza çıkacağını unutmayalım.