Bizden olanlar, "Biz bize yeteriz Türkiyem" sloganını nasıl okuyorsunuz.

Ya da ben mi yanlış okuyorum, henüz çözemedim. Ülkemiz ve dünyamız Covid-19 ismi ile anılan corona denilen illetin kollarında, ekonomik, psikolojik bir biçimde kıvranırken, diğer ülkelerden daha dik duran bir toplum olarak bu savaşta stratejisinden dolayı Sayın Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ve tüm sağlık personelini ayakta alkışlıyorum. 

Pandemi veya doğal afetler gibi durumlarda toplumlar yardımlaşma sayesinde ayakta durabilir ve gelişebilirler.

Bir değer olarak yardımlaşmaya önem veren toplumlardaki insanlar birbirlerine daha çok bağlanır. Yardım yapan kişiyle yardım yapılan kişi arasında sevgi ve kardeşlik bağı güçlenir.

Sorunları çözülen insanlar daha mutlu ve huzurlu bir hayat yaşar. Bu mutluluk ve huzur toplumun geneline yayılır. Bu düşüncede olan ben Talih Yılmaz soruyorum.

Özel spor salonları ve bu salonlarda mesleği antrenörlük olan insanlar ne durumda?

Devletin bir desteği oldu mu?

Bu insanların ailesi çocukları taştan hamur yapmayı hatta çorba yapmayı bilmiyor ise ne olacak?

Kiralarını ödemeyi bırakın bir yana insanların evine giren ekmek tamamen alnıyla birlikte her yerinden akan ter sayesinde...

Emin olun birçoğunun da SGK'sı bile yok. Kazandıkları kira, vergi, stopaj, etkinlikler ve bir parça da kendi evlerine gittiği için SGK'larını dahi yatıramıyorlar.

Yazımı okurken destek veren gibi 'bana ne diyene de' incesinden bir selamım vardır bilesiniz.

Devlet yardım elini uzatamıyor, her yere yetemiyor... Cidden işi zor, buna kesinlikle eyvALLAH.

Lakin kafama takılan bir durum daha var, federasyonlar, her federasyonunun olimpik oluşundan tutun sporcu sayısına kadar etkileyen büyük bir bütçesi var...

Bazılarının yıllık 25 milyon gibi…

Sayın federasyon başkanları ve yöneticileri, kuşak sınavı, hakem, antrenör, vize adı altında her sporcudan aldığınız paraları da devletin verdiği bütçenize eklediğimizde antrenörlerin zor durumuna katkı sağlamanız gerekmez mi?

Sporcuya ve spor salonlarına sırt sıvazlayıp                      2 teneke parçası vermekten başka bir işe yaramayan federasyonlar haricinde birçok yardımlaşma dernekleri ve vakıfları olduğunu biliyorum.

Bunların da spor salonları ve sporcular ile ilgili en ufak bir fantezisini de duymuş değilim.

Bu devirde adamın deli olması lazım bir başkasına cebindekini, kasasındakini paylaşması için... Ama deli biri çıkmış adı Esat Delihasan, Karate Federasyonu Başkanı, almış kağıdı kalemi eline…

Başarılarına, vize durumuna göre Türkiye Karate Federasyonu'na Bağlı tüm antrenörlere sessiz sedasız reklamsız nakdi yardım yapmış.

Karate Federasyonu’ndan kat kat büyük olan hatta içerisinde birçok branşı barındıran Wushu, Taekwondo, Judo, Boks gibi federasyonlar yöneticileri uyuyor musunuz?

Antrenörleriniz salonları kapatıyor, eşlerinden ayrılma kararı alanlar bile var, benden söylemesi...

Vebali var bu işlerin...

O salonlar ve sporcular olmasa unutmayın sizler birer hiçsiniz.

Hadi pamuk eller kasalara…

Hoşça kalın... Sporla kalın...