"Harmanda hasat istiyorsan, bahçeye tohum saçacaksın. İş yapanlara laf yetiştireceğine, aynaya bakacaksın.
Dedikodu hasat sayılmaz, HARMANDA HASADI OLANA SAYGI DUYACAKSIN..."
Sebepsiz yere yazılmış, kullanılmış, yayınlanmış bir söz değil!
İş yapan, iş yapmaya çalışan, koşan, yorulan, idealleri olan, hedefi bulunan, sevdalanan kişi veya kişiler taşlanırlar, biraz daha ileri giderseler, haşlanırlar, yine de durmaz devam ederlerse...


 
Yatan, hiçbir iş yapmayan, oturan, bir işe karışmayan, sorumluluk taşımayan, sevdası olmayan, meşru hedefi bulunmayan, ahlaklı ideali olmayan kişi veya kişilere bir şey olmaz, onlara da hiçbir kimse hesap sormaz, hatta soramaz!
Ama onlar konuşurlar!
Ve maalesef onların konuşmaları dikkate alınır, dikkatlice dinlenir ve de itibar görür bunlar.
Dedikleri de olur, istediklerini de istedikleri yere oturturlar!
Aslında ülkemizdeki en büyük hastalık budur. Bu hastalığın tedavisi vardır, bunu herkes bilir, herkes söyler, ama gereği yapılmaz, gerçekler görülmez.
Liyakat denilir, gereği yapılmaz, liyakat sahibi olanlar sevilmez.
Sadakat denilir, gerçek görülmez, yalan olanlar, yılan olanlar görülür.
Aidiyetten dem vurulur, önce millete aidiyet duyanlar vurulur.
Devlete sadakatle bağlı, millete aidiyet duyanları ve liyakat sahibi insanları, egosu yüksek şahsiyetsizler sevmez!
 
Bir cemaate aidiyet duyanlar, bir kişiye sadakat ile bağlı olanlar, liyakat denilince kişi ve cemaate faydası olanlar, her zaman tercih edilen olanlardır.
Nokta bunlar olunca, virgül olanlar, ezilenler, her dönem sevdalılar olmuştur!
Sevdalılar sessizdir!
Devlet ve millet söz konusu olunca, sevdalılar sessizdir, susarlar...
Diğerleri, menfaatlerine dokun bak, göreceksin ki; kin kusarlar…
Başa dönelim; Harmanda hasadı olmayanlar konuşurlar.
 
Tohum saçmayanlar; sevdalılara sataşırlar.
Sevdalılar; "Vatan" derler, milleti severler, al bayrak için sessizce koşarlar ve bunca çirkef karşısında susarlar!..
Sizce kazanan kimdir?
"Kazanan kim" sorusuna siz cevap verin, kaybedenin "ülkemiz" olduğunu da biz söyleyelim!..


***


TSE'DEN HABERLER (www.tse.org.tr)
Azerbaycan Gıda Güvenliği Ajansı ile Gıda Güvenliği Enstitüsü ortak organizasyonu ile Bakü’de düzenlenen II. Bakü Gıda Güvenliği Konferansı’nda Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile Azerbaycan Gıda Güvenliği Enstitüsü arasında iş birliği protokolü imzalandı.
 
“Gıda Güvenliği, Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları (HACCP) Uygulamaları ve Uluslararası Gıda Standartları” başlığıyla düzenlenen Konferans’a katılan TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, iki kardeş ülkenin imzalayacağı bu protokolün standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarındaki ilişkilerin gelişmesine ivme kazandıracağını ve stratejik ortaklığın daha da ileriye taşınması için önemli bir fırsat oluşturacağını ifade etti.
-Gıda sektöründeki zengin bilgi birikimimizi paylaşacağız-
 
Bugün gelinen noktada gıda güvenliğinin tüketicinin mutlak hak ve talebi olduğuna dikkat çeken Şahin, “Bu se¬bep¬le ister yerel tüketici nazarında ister uluslararası piyasada olsun, gıda standartları ve uygunluk değerlendirmesi mut¬lak ve değiş¬mez bir ka-li¬te pa¬ra¬met¬re¬si¬dir. Bu¬nu sağ¬la¬mak için de gı¬da gü¬ven¬li¬ği kont¬rol sis¬te¬mi ku¬rul¬mak zo¬run¬da¬dır. Bu süreçte, Türk Standardları Enstitüsü olarak bizden talep edilen ve ihtiyaç duyulan alanlarda yapıcı katkımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi