Gerçi günümüzde akaryakıt fiyatları günlük değişimlerle bazen haftada bir değişmeye başladı ama indirim az bindirim fazla olunca toplamda kazık her geçen ay daha da acıtıyor.

Dünyada petrol fiyatları varil/dolar olarak açıklanırken, piyasadaki rakamları doların değerinin yanı sıra petrol üreten ülke ve şirket tekellerinin politikaları belirler.

Ama bu kural sadece benim ülkemde geçerli değildir. 

Petrolün varil fiyatı arttığında bütün dünyada olduğu gibi benim ülkemde de artar.

Petrolün varil fiyatı dolar değer kazandığı zaman bütün dünyada olduğu benim ülkemde de petrol ürünlerine zam gelir.

Petrolün varil fiyatı dünyada düştüğünde benim ülkemde petrol ürünlerine yine zam gelir.

Doların fiyatı düştüğünde de benim ülkemde akaryakıta yine zam gelir.

Bu halin yazılı ve görsel basına yansıması manşetten verilir ki; halk iğneden ipliğe, etten süte, sofradan ulaşıma gelecek zamlara karşı gardını alsın. Cep ve aile ekonomisini yeniden düzenlesin.

İşçi sendikalarının, tüketici gruplarının bu zamlara tepkisi hükümetin akaryakıt üzerinden aldığı fahiş ve adaletsiz dolaylı vergilerden fedakarlık ederek zam rüzgarlarının fırtınaya dönüşmesine engel olmaktır.

Basının görevi ise dengeli bir biçimde kamu vicdanının sesi olmaktır.

Basın sektörü iş dünyasının oyuncağı olduğundan beri vicdanın nerelere düştüğünü herkes biliyor ama hiç olmazsa haberin adını koyun be usta!

Adı zamsa zam deyin!

Yalın çalışmalara büyük ödül Yalın çalışmalara büyük ödül

Adı gamsa gam deyin!

Geçen gün geçmişte en çok aldığım ulusal gazete olan Milliyet gazetesinin manşetini okuyunca güleyim mi ağlayayım mı anlayamadım.

Akaryakıt fiyatları değişti!

Artık görevin belli, misyonun belli ama zammı yazarken vicdanlı ve gerçekçi ol ki; tuttuğun takımın yaptığı güzel hareket ve icraatlarını yazdığında seni havuz medyasının içinde saymasınlar. Eski bir okurun olarak benim kanıma dokunuyor, seni hiç mi üzmüyor?

Ve aslında iktidara kamu vicdanı adına zarar verdiğinizi bilin!