23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasından sonra Milli Eğitim Bakanlığı, İstiklal Savaşı’nın anlam ve önemini belirtmek için 1921 yılının başında bir yarışma açılmasına karar verdi.

Yarışma neticesinde kazanan kişinin de o gün için hatırı sayılır bir meblağ ile ödüllendirilmesine karar verildi.

Ülke içerisine o günün kısıtlı imkânlarıyla duyurular yapılıp iyi bir katılım sağlandı.

Yarışmaya 725 adet şiir aday oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı bu şiirleri değerlendirmek için bir komisyon oluşturdu. Yarışmaya katılan 725 şiir ayrı ayrı okundu ve içlerinden 6 adet şiir elemeyi geçip Meclis tarafından bastırılıp milletvekillerine dağıtıldı.

Dönemin milletvekillerinden Mehmet Akif Ersoy yarışmada para ödülü olduğu için yarışmaya katılmak istemedi.

Yarışmaya mutlaka kendisinin de katılması gerektiğine dair bir mektup aldı. Mehmet Akif Ersoy, ‘ben mebusum, müsabakaya katılmam. Ayrıca çok istiyorsanız da bir şiir yazıp size veririm’ diyerek para konusundaki hassaslığını bildirdi ve evinde bir şiir yazdı. Çok beğenilen bu şiir seçilen 6 şiire ilave olarak yarışmaya eklendi.

Yapılan oylamalar sonucunda en beğenilen ve anlamlı şiir olarak Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı şiir büyük tezahürat ve alkışlar eşliğinde, oybirliği ile yarışmanın birincisi olarak 12 Mart 1921 tarihinde seçildi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin Milli Marşı olarak kabul edildi.

Yarışmanın birincisine verilmesi icap eden para ödülünü vermek üzere Mehmet Akif Ersoy'a gittiler. Mehmet Akif Ersoy, parayı asla kabul edemeyeceğini söyledi ve yarışmaya katılmadığı için ‘bu para benim hakkım değildir’ dedi.

Yetkililer ısrarlarını sürdürerek ‘bu parayı devletimizin kasamızda tutamayız. Siz alın, isterseniz bağışlarsınız’ diyerek ikna edip parayı teslim etti. Üstelik o günlerde maddi anlamda paraya da ihtiyacı vardı. Beş yüz liralık ödül maddi anlamda onu rahatlatırdı. Mehmet Akif Ersoy, buna rağmen yarışmadan kazandığı ödülü hastanede yatmakta olan gazilerimize bağışladı.

Vefatına yakın bir sohbet sırasında konu İstiklal Marşı’ndan açıldı.

İstiklal Marşı acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı dediler.

İstiklal Marşı’nı değiştirmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, ‘İstiklal Marşı bir daha yazılamaz, kimse bir daha İstiklal Marşı yazamaz, ben de yazamam! Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’ dedi.

Biz de millet olarak amin diyoruz...

Milleti millet yapan vatan, bayrak, marşı gibi değerleridir.

Allah (c.c.) devletimize zeval vermesin. Daima muzaffer eylesin.

Değerlerimizi unutmayan ve unutturmayanlardan olalım.

Bir olalım iri olalım diri olalım hep beraber Türkiye olalım.

Milli şairimizin mekânı cennet ruhun şad olsun…

Vatan sevgisi imandandır…

Bunu da hiçbir zaman unutmamak gerek…