Ligin başından ilk defa geri düştüğümüz bir maçı kazanmak gençlere özgüven anlamında iyi geleceği kanaatindeyim.

Allah nazarlardan saklasın Ali Akman’ın Trezege aşırtması maçın gidişatını değiştirdi.

Bu sene şu maçı kesin alırız deyip rahat bir maç seyredemeyeceğiz anlaşılan.

İlerleyen haftalarda Ali ve Burak’a eşlik eden futbolcu sayısının artmasıyla daha iyi Bursaspor seyredeceğimiz kesin.

Geçtiğimiz iki haftada mağlup olurken eleştirmediğim Mustafa Hoca’ya bu sefer galip geldiğimiz bir maç sonrasında bir şeyler söylemek isterim.

İlk 20 dakikada yol geçen hanına dönen sol taraf bir türlü dikiş tutmuyor.

Attığı 16 golle ilk ikideki İstanbulspor ve Tuzlaspor’la birlikte ligin en çok gol atan takımları arasındayken aynı zamanda yediği 15 golle de alt sıralardaki Ümraniyespor’la birlikte en fazla gol yiyen takımıyız ligin.

Böylesine iki taraflı 'en'lerimiz var. Bir türlü kalemizi kapatamıyoruz.

Bizi gözüne kestiren rakipler açık oynayarak 3 puana odaklanmaları bol gollü maçlar görmemize sebebiyet veriyor.

Mustafa Hoca’nın elbette en iyi 11'i sahaya sürmek istediğini biliyorum ama Bolu maçında oyunu durdurarak oyuncu değiştirme hakkımızı ilk yarım saatte ikisini birden kullanmak totalde de 5.oyuncu değişikliğimizi yapamamamıza neden oldu.

Bunlar önemli ve ince ayrıntılar.

Sonlara doğru beşinci değişikliğimizi diri bir gençle yapmış olsak o baskıyı yemeyecektik belki de.

Mutlaka oyunu tutma, iyice geriye yaslanmama ve kondisyon anlamında bazı yenilikler yapmalıyız ama bunlarda hemen olacak şeyler değil.

Hiç olmazsa devre arasına kadar bir şekilde bu konuları birebir konuşmalarla azaltmamız lazım.

Çünkü her takım Boluspor gibi olmayabilir.

İlk yarının yarısında 10 puan toplayan takımımızın kalan 9 maçta biraz puan yüzdesini de arttırması kalan maçlarda oyuncular üzerindeki yenilme stresini azaltacağından daha da güzel maçlar çıkaracaklarına eminim.

Bu aslında 2. yarıya daha ümitli girmemiz için şart.