Bu Cuma günü de sizlere Kur’ân-ı Kerim’in 5.suresi olan Mâide suresinin 51 ila 57 âyetlerinin mealini aktaracağım.

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

51.Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar(birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şühesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.

52.Kalplerinde hastalık bulunanların: ‘Başımıza bir felâketin gelmesinden korkuyoruz’ diyerek onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah bir fetih, yahut katından bir emir getirecek de onlar, içlerinde gizledikleri şeyden dolayı pişman olacaklardır.

53.(O zaman)iman edenler: ‘Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler?’ diyeceklerdir. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir de kaybedenlerden olmuşlardır.

54.Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar)Allah yolunda cihad ederler ve hiç bir kınayanın kınamasından korkmazlar(hiçbir kimsenin kınamasından aldırmazlar)Bu, Allah’ın dilediğine verdiği lütfüdür. Allah’ın lütfü ve ilmi geniştir.

55.Sizin dostunuz(veliniz)ancak Allah’tır, Resülüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler.

56.Kim Allah’ı, Resülünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki)üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah’ın tarafını tutanlardır.

57.Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Allah’tan korkun; eğer müminler iseniz.

Müfessirler, 52.Âyette, Başka dinden olanlar, özellikle Yahudiler ve Hristiyanlar Müslümanların dostu olmazlar, onlar ancak birbirinin dostu olur, birbirini desteklerler. Zaman zaman Müslümanlara yaklaşmaları, kendi menfaatleri bunu gerektirdiği içindir. Müslümanların bunu unutmamaları ve kendi aralarındaki dostluğu güçlendirmeleri zaruridir. Müslümanların arasına sızan iki yüzlüler, felâket tellâlığı yaparak onları, kâfirlere yöneltmek isterler; iman ehlinin bunlardan da sakınması gerekmektedir. 

54.Âyette,İslâm’a hiç girmemiş kâfirler ile Müslümanlarının içinde bulunan münafıklardan başka bir de mürtedler vardır; bunlar, evvelce Müslüman oldukları halde sonradan dinden dönen, İslâm’ı terkeden bedbaht kişilerdir. Hz. Peygamber (s.a.v.) zamanından beri İslâm dünyasında az da olsa irtidat olayları olmuş, bazı şahıs veya gruplar İslâm’ı terketmişlerdir. Ancak bunların, İslâm’ın yayılmasına ve yaşamasına hiçbir zararı olmamış. Allah’ın, cihanı aydınlatmak için yaktığı meş’ale her geçen gün biraz daha kuvvetlenerek yanmış ve ışıklarını beş kıtaya ulaştırmıştır. Tarih boyunca birçok toplum İslâm’ın bayraktarlığını yapmış, onun bayrağı hiç yere düşmemiştir. İnsanlar yeryüzünde yaşadıkları müddetçe de İslâm ümmetinden bir topluluk daima hakkı ayakta tutacak ve bayrağı taşıyacaktır. 

Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasanız diye size öğüt veriyor.(Nahl/90)

Ya Rabbi!Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.

Ya Rabbi! Şifa zehirdir, zehir şifadır. Şifayı zehreyleyen, zehri şifa eyleyen sensin Ya Rabbi.

Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.

Hayırlı cumalar diliyorum.

Selam ve dua ile...