Yaşları 35-40 üstü olanlar hatırlayacaktır Küçük Ev dizisini...

Bay Çars ve Bayan Eli İngılslar!!!

kızları Elizabet ve Lora!!!

hepsi birer iyilik abidesi idi...

Kilise ziyaretleri bir kere hiç şaşmazdı...

ne sıkıntı olsa İngıls!!! ailesi orada biterdi...

O zamanlar hep şaşırırdık Amerika filmlerinde böyle karakterler olur mu diye...

Kulakları çınlasın lisede sosyoloji, felsefe, mantık derslerine giren hocama sormuştum,

Hocam bu nasıl bir durumdur?diye...

Ahmet dedi "Bu Amerikan toplumunun doğru ve maneviyata bağlı aile özleminin yansımasıdır...

Ben bu ve buna benzer dizilerin devlet politikası olarak çekildiğine inanıyorum.

He... doğru mu yapıyorlar evet doğru yapıyorlar

Bunca yozlaşmanın yaşandığı çağda devlet ahlakı desteklemeli, maneviyatı desteklemeli!.."

Şimdi sevgili hocamın yaşıyorsa kulakları çınlasın, öldüyse Allah rahmet eylesin...

sözleri bana AK Parti hükümetlerinde öne çıkarılan imanlı nesil dillendirmesini hatırlattı...

Okullarda Anadolu liselerinde bir düzenlemeye gidildi beğenirsiniz beğenmezsiniz o sizin bileceğiniz iş ammma

dizi olarak desteklenen dizi var mıdır devlet tarafından bilemiyorum...

Bu pandemi döneminde aile dizisi olarak söylenebilenecek her gün yayınlanan bir 'Seksenler' var

Abdülhamit veya Kuruluş Osman'ı ve bir kaç diziyi aynı kategoriye koymuyorum çünkü onlar misyonu farklı diziler...

Yani bugün iyi ahlaklı bir nesil yetiştirmek, toplumdaki yozlaşmanın önüne geçmek adına devlet destekli bir çekim yapıldığını sanmıyorum...

Sizde farkında olduğunuz gibi vurdulu, kırdılı, mafyavari diziler gırla gidiyor...

Yani sigara içmenin yasaklandığı dizilerin tek bölümününde 25 adam kör kurşuna gidiyor, yasak yok... bir sigara küt yasak...

Duygu ve maneviyat erozyonunun had safhaya çıktığı bugünlerde, sosyal medyanın rayından çıkıp küfür ve geyik muhabbetlerine döndüğü bir alemde...

Küçük Ev'ler geri dönmeli...

Varsın onlara kiliseye gidiyor misyonerlik yapıyor diye düşüneceğimize biz de camimize sahip çıkalım...

Ama, iyilik, ahlak, yardımlaşma, imece gibi yok olmaya yüz tutan duyguları tekrar baş tacı yapalım...

Bana "Ben iyilik yaptım da karşılığını görmedim'le gelmeyin

İyilik zaten karşılıksız yapılan bir ahlaki davranıştır...

Geçen Feacebook'ta şöyle bir cümle paylaşmıştım... 

"Hatır için çiğ tavuk yiyenlerle

çıkar için her b..u yiyenleri karıştırmayın" 

Çok kimsenin bam teline basmışım, mutlu oldum.

öyle car, car, car 

facebook'ta ne felaket tellallığı ne de geyik goygoyu yapıyorum da ondandır diye düşünüyorum...