Osman GÜRÇAY
Skor değil, spor yazdığımızı; derdimizin ve sevdamızın Bursaspor olduğunu geçen hafta 3-1 yenildiğimiz Karagümrük maçından sonra yazdıklarımızdan bir bölümü paylaşarak Akhisarspor maçında neler yaşadığımızı paylaşalım.
“Bu kadroya ve hocaya sahip çıkalım. İsmail Tatlıoğlu vekilim devre arasında yanıma geldi ve ‘Takım iyi ama onlara çeki düzen verecek iki üç ağabey alırsak bu işi kotarırız’ dedi. Hocama hak vermemek elde mi?
Bu genç çocukların ölesiye mücadele ettiklerini, oyun anlayışının da iyi olduğunu gördük ama yetmez!
Esami listesi önümüze gelince bu kantar bu yükü tartmaz dedik ama futbolun en güzel tarafı inancın, parayı yenmesi olduğunu düşünerek güzel şeyler düşünmeye başladık.
Biz futbol tabiriyle Lato dışında piliçler ile sahada yerimizi alırken, Karagümrük papazlar ile karşımıza dikildi.
Bir kere şunun altını çizelim ki; Karagümrük çok iyi bir takım değil ve kafaya değil sıralamaya oynar. O takım bizi yendi. Acilen tahta açılmalı ve üç oyuncu alınmalıdır. Yoksa bu sene çıkmak umudum zaten yok ama her şey için çok geç olabilir.”
TRİBÜNLER SESSİZDİ
Bu duygu ve düşüncelerle, sevdamızla Timsah yuvasında21:45’tebuluşmak üzere Kundakçı ile yola çıktık.
Maçın başlamasına 30 dakika kala on yıllardır görmediğimiz bir sessizliğin içinden geçerek basın tribününe çıktığımızda aynı sessizliğin bizim mahallede de olduğunu gördük.
Yeşil & Beyaz sevdanın sezonun evimizdeki açılış maçında tribünleri taradım.
TEKSAS’ındörtte biri doluydu.
Maraton’un altıda biri doluydu.
Kuzey kale arkasının onda biri doluydu.
Sözün özü 45 binlik stadyumda sadece 8 bin taraftar vardı.
Yani Bursaspor taraftarı tribünlerdeydi ama seyircilerden kimse yoktu.
Bu tabloda, hiçbir dediğini yapamayan, sözünü tutamayan, tahtayı açamayan, oybirliği ile aklanmayan Ali Ay’ı dava edemeyen, basketbol şubenin üç kuruşuna bile çökecek kadar küçülen Başkan ve yönetimin payını elbette görmezden gelemeyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle bizim piliçlerin, geçen yılın ZTK finalisti, Süper Kupa maçında GS’ye kök söktürerek büyük sükse yapan Akhisarspor’unpapazlarıkarşısında neler yapabileceğini düşünerek yerime oturdum.
..Ve geçen hafta dediğim gibi inanç parayı yendi ve Akhisarspor’u çok koşarak, çok çalışarak, bütün kaslarına kramp girecek kadar mücadele ederek 2-1 yendik.
İdari ve mali olarak yürüdüğümüz bu karanlık yolda bize ışık ve umut olan üç puanı aldık. Bu maçta alınacak kötü sonuca göre pozisyon alıp ellerini ovuşturanlara selam olsun.
Biz bu inançla devam ederiz ama bir çiçekle bahar gelmez ve çok eksiklerimiz var. Bu kadro ile geldiğimiz yere geri dönebilme ihtimaline kafam basmıyor.
TAHTANIZ BATSIN!
Haftalardır tahta geyiği yapıp bir adım aşama kaydedemeyen Başkan ve yönetim 25 kişinin cebi ile bir tahtayı açamıyorsa bu takım deplasmana hangi para ile nasıl gidecek?
FB hazırlık maçına bile basketboldan tırtıkladıkları para ile gidenler protokol tribününde kasılarak nasıl oturuyor?
Hadi paranız yok anladık ama aklınız da mı yok?
Bursalı popüler bir tiyatrocu çocuk geliyor ve geliri Bursaspor’a verilecek 12. Adam diye kendi yazdığı oyunun prömiyerini Bursa’da yapıyor. Açık hava tiyatrosu bomboş kalıyor ve prodüksiyon ile elektrik masraflarını ancak karşılıyor.
Kurumlara dilenci gibi gitmeyin ya da devlet marifetiyle çökmeyin, böyle projelerle gidin diyeceğim ama kim gidecek?
TS bir forma reklamı yaptı; sadece izlenme sayısı 10 milyonu geçti ve efsane forma yok satıyor.
Erzurumspor TV üzerinden sadece 5 saatte bizim beş yıllık forma satışımızı, SMS sayımızı solladı.
Siz ne yapıyorsunuz “Mesut” adamlar?
Bugün Vakıfköy ruhu galip geldi.
2002’li Ali Akman ile 1997’li Emirhan Aydoğan’ın tertemiz golleri ile galip gelirken, her maçta ıslıklanan Kubilay
Kanatsızkuş’unmücadelesi veemeklerini asla unutmayalım.
Ama yetmez!..
Lig maratonunda ve özellikle 1.’nci ligde her an her şey olabilir. Bir kaleci, bir stoper, bir on numara almadan olmadan olmaz.
Olur diyenler Altınordu’ya baksınlar. Onlarda piliçlerle, gençlerle pozitif oynuyorlar. Çok özel maçları var ama uzun maratona ve saha içindeki papazlara dayanmıyorlar.
BAŞKAN MESUT BUYURMUŞLAR!
Tahta Eskişehir’e yetişecekmiş ve süreçte yaşadıklarını “Anlatacağım” diyor.
Bir yerlere atar gider yapmadan önce Başkan ve yönetim kurulu olarak kaç kuruş katkı yaptığınızı bir liste halinde yayınlayın.
Taraftarlara diyecek sözüm yok. Tribün boşluklarının, biraz da maçın gecenin bir vaktinde oynanması sonucu olarak görmek istiyorum.
Bu genç adamların omuzlarına şampiyonluk baskısı yüklemeden desteğe devam edelim ve sonucunu yolda görelim.
AMAN HOCAM!
Birkaç cümlede Yalçın Hoca için…
Bak Hocam! İki haftadır takımı ve seni canlı olarak izliyorum.
Elindeki malzemeyi en iyi şekilde yoğurup sahaya servis ediyorsun ve inanıyorum ki takım her geçen gün daha iyi olacak ama kaybedeceğimiz maçlar da olacak. Hemen bir yerlere fatura kesme telaşına girme emi!
Sen soğukkanlı ol!
Teknik alanından takımını yönlendiriyorsun ama taç atışlarına, faullere sen karar verip hakeme dikte etmeye kalkma olur mu? Birçok maçta sahadan ihraç edilirsin ve kulübe başsız kalır.
Biliyorsun, Yılmaz Vural’ın bir çuval diploması var ama yıllardır sadece bir magazin figürü olarak hatırlanıyor.
Kimseye öykünme ve kendin ol!
Önümüzdeki pazara kadar futbol bu kadar!
