" TSE varken, yabancıya da yalancıya da gerek yoktur... Yabancıları da, yalancıları da yazacağız!"

Buna benzer yazılar yazıyoruz ya, bizi arayanların bir kısmı şöyle diyor; "Fazla ileri gitme!"

Çocukken denize giderdik, kıyıdaki büyüklerimiz şöyle bağırırdı; "Fazla ileri gitme!"

Okulda, haylazlık yapınca, öğretmenlerimiz şunu derdi; "Fazla ileri gitme!"

Haklı olduğumuz halde, haksızlık karşısında sesimizi yükselttiğimiz için, amirlerimiz kızgınlıklarını şöyle ifade ederlerdi; "Fazla ileri gitme!"

Fazla ileri gitmeyerek, ileri gitmeyi unuttuk!

Yerimizde saymayı alışkanlık haline getirdik, ve bu ileri gitmemek, sanki büyüklerimizden bir miras kalmış gibi, ileri gitmekten hep korktuk!

 

Bu "Fazla ileri gitme!" telkinini hiç benimsemedim, şimdi ileri gidiyorum!

Bu ülkede, kalite belgeleri satılıyor!

Bu ülkede, kalite kirletiliyor!

Bu ülkede, bir kısım kaliteciler yalan söylüyor!

Bu işi, bir kısım yabancılar ve içimizdeki bir kısım yalancılar aleni yapıyor.

Bunlar yüzünden, bu ülkenin kaynakları heba oluyor, yurt dışına gidiyor, kalite kirletiliyor, yalanlar havada uçuşuyor, sanayici yalan yanlış yönlendiriliyor ve bunlar, istedikleri gibi hareket edebiliyorlar.

Biz bunları dillendirdiğimizde, hemen aba altından sopa gösteriliyor ve "Fazla ileri gitme!" diye telkin yaptığını zannedenler, aleni tehdit ediyorlar...

"Yapma,etme, karışma, bulaşma, konuşma, sınırları zorlama, fazla ileri gitme,  sus, sen bilmezsin, sen anlamazsın, yılana dokunma bin yaşa..."

Bu telkinlerle büyüttüler bizi...

Bizde zannettik ki, olacağız paşa, bir de baktık ki; olmuşuz maşa!

Ahlaksız, ahlaksızlığını aleni yapıyor, ahlaklılara telkin adı altında tehditler yapılıyor; "Fazla ileri gitme!"

Belge satıyorlar, belge satarken de "Akreditasyon" sahibi olduğunu söylüyorlar, buna itiraz edenlere de aynı şey söyleniyor; "Fazla ileri gitme!"

Ürün ithal olmasına rağmen, ürünün üzerindeki ambalajda menşeinin yabancı olduğu yazılmasına rağmen, ürün üzerine "Yerli üretim logosu" konuluyor, buna itiraz edenlere söylenen şey; "Fazla ileri gitme!"

Bu ülkenin yıllık ortalama 5 milyar doları yurt dışına gidiyor, Türkiye'de TSE gibi bir kurum varken gerçekler görülmüyor, buna dur demeye kalkınca aynı söz tekrarlanıyor; "Fazla ileri gitme!"

Şimdi ileri gitme zamanıdır...

Şimdi gerçekleri konuşma zamanıdır...

Müşteri talebi değilse,TSE varken yabancıya gidenlere, DUR demenin zamanıdır.

Yalan yanlış beyanlarla, sanayiciyi yanlış yönlendiren yalancılara, DUR demenin zamanıdır.

Zaman milli ses verme, yerli TSE belgeli ürünleri tercih etme, TSE ile yol alma zamanıdır.

Zaman, milli kuruluşlarımız varken; "Yabancıya da yalancıya da gerek yok!" deme zamanıdır.

Zaman, MİLLİ SES VERME zamanıdır.

Zaman, ileri gitme zamanıdır...